Türkiye ve Suriye’de Ortaklaşa İlk Kez “Uluslararası Antep - Halep Vakıfları Sempozyumu” Yapıldı

 

 

Gaziantep Üniversitesi, Başbakanlık Vakıflar Genel Müdürlüğü, Gaziantep Vakıflar Bölge Müdürlüğü, Halep Üniversitesi, Halep Vakıflar Müdürlüğü işbirliğiyle 21 – 24 Aralık 2009 tarihleri arasında “Uluslararası Antep - Halep Vakıfları Sempozyumu” gerçekleştirildi.

Gaziantep’teki açılış toplantısında “Her millet kendine has kültürüyle varlık gösterir” diyen Gaziantep Valisi Süleyman Kamçı, “Kültürel değerler insanlığın ortak mirasıdır. Tarih, öz kültürlerine sahip olmayan devletlerin akıbetiyle doludur. Bu nedenle kültürel varlıklarımızı gelecek kuşaklara aktarmamız çok önemli. Bu sempozyumda kültürlerimiz değişik açılardan ele alınacaktır. Sempozyumun hayırlı geçmesini diliyor, emeği geçen herkese teşekkür ediyorum” şeklinde konuştu.

Halep Üniversitesi’yle birçok alanda projeler gerçekleştirildiğini vurgulayan Gaziantep Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. M. Yavuz Coşkun, “Bu toplantının her iki ülkenin yakınlaşmasının yanı sıra, Gaziantep ve Halep arasında her alanda tesis edilen işbirliğine çok önemli bilimsel katkı sağlayacağına inanıyoruz. Kuran’ı Kerim’de bize Allah’ın emrettiği gibi mülkümüzü yığmak yerine dağıtmamız gerekir. Bu mesajı değerlendiren geçmişimiz vakıfları meydana getirmiştir. Eğer kültürümüze sahip çıkmak istiyorsak, ortak kültürü ve ortak tarihi benimsemiş iki ülke arasında, bunları tekrar su yüzüne çıkartmamız gerekmektedir. Halep Üniversitesi’yle yemek, musiki, sağlık gibi birçok konuda işbirliği içindeyiz. Son olarak da Gaziantep Üniversitesi Senatosu olarak Beşar Esad’a fahri doktora vermeyi kararlaştırdık. Yakın bir tarihte, Üniversitemizde, bu salonda bu töreni gerçekleştireceğiz” ifadesinde bulundu.

Türkiye’deki vakıfların çok hayırlı işler yaptığını belirten Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Asım Güzelbey, “Bugün burada iki şehrin, iki kardeşin buluşmasına tanıklık ediyoruz. İki kardeş şehir yıllardır araya konan sınırlarla birbirinden uzak kalmıştır” diye konuştu.

Vakıf kuran kişilerin amacının çok önemli olduğunu ifade eden Başbakanlık Vakıflar Genel Müdür Vekili Aydın Seçkin, “Farklı toplumlarda, farklı isimlerle yer alan yardımlaşma grupları bizde vakıf olarak yer almıştır. Vakıf Selçuklularda gelişmiş, Osmanlılarda kurumsallaşmıştır. İslam devletlerinin vakıflar yoluyla ortaya koyduğu eserler sanatsal anlamda zirveye ulaşmıştır” şeklinde konuştu.


Foto: Halep (Osmanlı’dan kalma) Tren Garı, Antep-Halep Tren ulaşımının yeniden hizmete girmesinin heyecanını yaşıyor

Uluslararası Antep - Halep Vakıfları Sempozyumu’nun düzenlenmesinden duyduğu memnuniyeti dile getiren Halep Üniversitesi Rektör Vekili Prof. Dr. Mahmut Kasım, “Halep Üniversitesi’nin 130 bin öğrencisi, 25 fakültesi, 12 enstitüsü var. 22 Aralık 2009’da Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı Recep Tayip Erdoğan Halep’e gelecek. Bu ziyarette, Türkiye – Halep arasındaki ilişkiler adına önemli imzalar atılacak” diye konuştu.

Türkiye – Suriye arasındaki bölgelerarası işbirliğinin artırılması amacıyla böyle bir sempozyum gerçekleştirildiğini belirten Sempozyum Koordinatörü Dr. İsmail Altınöz, “Çizilen sınırlar Suriye ile Türkiye’yi birbirinden uzaklaştırdı. Aradan 90 yıl geçtikten sonra bu iki ülke birbirine yakınlaştı. Sempozyumun her iki ülke içinde hayırlı olmasını diliyorum” şeklinde konuştu.


Foto: Prof. Dr. Ali Seyyar, Sempozyum koordinatötürü Dr. İsmail Altınöz ile birlikte Halep kalesinde

Halep Programı

Sempozyumun 3. ve 4. günü, Halep’te gerçekleştirildi. Sonuç değerlendirme toplantısında Halep Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. M. Nizar Akil, Türkiye’den gelen bilim adamlarına teşekkür ederek, aynı gövdenin değişik ağaçlarından oluşan Müslüman halklarının bu sempozyum sayesinde daha da kaynaşacağını ifade etti.

Türk Tarih Kurumu eski Başkanı Prof. Dr. Yusuf Halaçoğlu, Müslüman Türk orduları 11. ve 12. asırda haçlı seferlerine karşı İslâm âlemini korumak adına savaştıklarını ve iki toplumun tarihinin yeniden yazılması gerektiğini söyledi.


Foto:
Prof. Dr. Ali Seyyar, Prof. Dr. Tahsin Özcan ile birlikte Halep Üniversitesi Edebiyat Fakültesi binasının önünde

Oturum sonunda Türkiye heyeti adına söz alan Prof. Dr. Ali Seyyar ise, nasıl ki Batı ve Doğu Almanya birleşti ise Suriye ile Türk halkının da her alanda birbirlerine daha çok yakınlaşmaları, tarihî ve manevî bir sorumluluğun bir gereği olduğunu ileri sürdü. Aynı dine mensup olan Suriye ve Türkiye’li Müslümanların Sağlık ve Turizm gibi değişik alanlarda her yıl ortaklaşa sempozyumlar yapmaları gerektiğini söyledi. Duygusal bir konuşma yapan Ali Seyyar, sempozyumun içeriği ve geleceğe dönük önerileriyle şunları ifade etti: “Her ne kadar Batı ve Doğu Almanya siyasî ve ekonomik yönden birleşti ise de zihnen ve kalben henüz birleşemedi. Türkiye ve Suriye’nin siyasî sistemleri farklı ise de, bu sempozyum sayesinde bir araya gelmeleri ile birlikte kalben ve zihnen hemen kaynaşıverdiler. Bu mayınlı tarlaların ayırdığı iki ülkenin insanlarının 80 yıldan beri birbirlerine ne kadar hasret olduğunun bir delilidir. İki toplumun kaynaşması, karşılıklı ziyaretlerle, öğrenci mübadelesi ile, vakıf eserlerinin restorasyonu ve ortaklaşa günümüzün sosyal sorunlarının çözümünde kullanılması ile mümkün olabilecektir”.


Foto: Sempozyum Sonuç Toplantısı (Soldan Sağa): Prof. Dr. Ali Seyyar; Prof. Dr. Ayten Altıntaş; Prof. Dr. Yusuf Halaçoğlu; Prof. Dr. Nizar Akil (Halep Üniversitesi Rektörü).

 

Ali Seyyar’ın Sempozyum Sunumu: Seyyar, Ali; "21. Yüzyılın Sosyal Sorunlarının Çözümünde Yerel STK'ların Yeni Rolleri: Gaziantep'teki Vakıfların Sosyal Politika Potansiyeli" Uluslararası Antep-Halep Vakıfları Sempozyumu; 21-24 Aralık 2009; Türkiye (Gaziantep)-Suriye (Halep).

 

İsmail Altınöz'ün Sempozyum Açılış Konuşması: Altınöz; İsmail; “Uluslararası Antep Halep Vakıfları Sempozyumu’nun Tarihî Önemi; (Açılış Konuşması); 21.12.2009; Gaziantep.