|
|
Sosyal tarih, en geniş anlamıyla belirli bir
toplumun sosyal hayatı ile ilgili değişim, dönüşüm veya gelişimini, sosyal
hizmet kurumlarının tarihî gelişim sürecinde aldıkları rollerdeki değişimi,
sosyal boyutu olan kavram ve değerlerin zamanla hangi alanlarda ve hangi
maksatlarla kullanıldığını inceleyen bir bilim dalıdır.
Sosyoloji (sosyal hadiseler ve olgular)
ile tarih arasında köprü fonksiyonunu üstlenen sosyal tarih, inter
disipliner bilim dalı olma özelliğini taşımaktadır. Çünkü, sosyal tarih,
sosyal hayat ve sosyo-kültürel faaliyetlerle ilgili unsurların temellerini,
tarihin derinliklerinde arayan bilimsel bir yaklaşım. Bu yönüyle sosyal
tarihi, devletlerin, kültürlerin, sosyal kurumların, sosyal davranışların,
sosyal çatışmaların, sosyal hadiselerin, sosyal olguların, sosyal sınıfların
ve(ya) sosyal grupların tarihi olarak tanımlayabiliriz.
Sosyal Tarihi, iki kısma ayırabiliriz:
1.)
Geniş mânâda sosyal tarih
(Sosyal Tarih): Belli bir toplumda yaşayan insanların, sosyal ve(ya)
etnik grupların medeniyetlerini, kültürlerini, örf ve âdetlerini, inanç
sistemlerini, sosyal ahlâk yapılarını, özetle folklorik ve sosyolojik
özelliklerini araştıran bir bilim dalıdır.
2.)
Dar mânâda sosyal tarih (Sosyal
Siyaset Tarihi): Sosyal siyaseti, tarihî yön ve gelişmeleri ile birlikte
ele alan bir kavramdır. Ülkelerin sosyal yapısını, sosyal düzenini,
insanların sosyal sorunlarını ele alan ve bununla birlikte sosyal
siyaset, sosyal güvenlik, sosyal hizmet ve çalışma ilişkilerini
(işçi hareketlerini), tarih penceresinden ve tarihî boyutuyla inceleyen bir
bilim dalıdır. Dar mânâda Sosyal Siyaset kavramı, ilk defa 19. yüzyılın
ikinci yarısında Alman fikir adamı Wilhelm Heinrich Riehl (1823-1897)
tarafından kullanılmıştır. Kavramın geniş bir sahaya yayılıp, iktisat
alanında da ilmî bir tâbir haline gelmesi, 1872 yılında “Sosyal Siyaset
Derneği” (Verein für Sozialpolitik) nin kurulmasıyla mümkün olmuştur. Bu
derneğe ilim, siyaset, iktisat ve basın çevrelerinden katılan değişik
aydınlar, sosyal siyaset cereyanının gerek sosyal teoride, gerekse
uygulamada yaygınlaşmasına katkıda bulunmuşlardır. // İktisadî ve felsefî
alandaki aşırı liberalizme ve ferdiyetçiliğe (Alman Manchester Ekolü)
dayanan Laissez-Faire politikasının yanında sosyalizmin Marksist-ihtilâlci
fikir ve hareketine karşı duyulan endişelerin karşısında bunlardan bağımsız
bir bilim dalı haline gelen sosyal siyaset, reformist bir çizgide sosyal
çözüm önerileri dile getirmekteydi. Sosyal siyasetin ilmî bir disiplin
haline getirilmesinde Avusturyalı iktisatçı Otto von
Zwiedineck-Südenhorst (1871-1957) un büyük katkıları vardır. Yazdığı “Sosyal
Siyaset” adlı eseriyle bu bilim dalının teorik temel ve esasları
belirlenmişti.
İnternetten
Online Sipariş Vermek İçin Tıklayın |
|