Dar
anlamda iş sağlığı ve güvenliği; işin yapılması sırasında işyerindeki fiziki
çevre şartları sebebiyle işçilerin maruz kaldıkları sağlık sorunları ve
mesleki risklerin ortadan kaldırılması veya azaltılması ile ilgilenen bilim
dalıdır.
Geniş
anlamda ise bir kuruluşun gerçekleştirdiği faaliyetlerden etkilenen tüm
insanların (çalışanların, geçici işçilerin, alt yüklenici çalışanlarının,
ziyaretçilerin, müşterilerin ve işyerindeki herhangi bir kişinin) sağlığına
ve güvenliğine etki eden faktörleri ve koşulları inceleyen bilim dalı olarak
tanımlanmaktadır.
Diğer
Tanımlar (Kaynak: Seyyar, Ali; Sosyal Siyaset Terimleri; Beta Yay):
a)
İşyerlerinde işin yürütülmesi ile
ilgili olarak oluşan tehlikelerden, sağlığa zarar verebilecek şartlardan
korunmak ve daha insanî bir iş ortamı meydana getirmek için yapılan metotlu
çalışmalar.
b)
Genel anlamda, hem çalışanları
korumayı (İş Güvenliği), hem de bütün işletmenin ve üretimin
güvenliğini, yani etraftakilerin ve çevrenin korunmasını esas alan
tedbirlerin bütünüdür.
c)
İşyerinde çalışan işçilerin
sağlığını ve iş güvenliğini sağlamayı, bir başka ifadeyle, işyerinde
doğabilecek, iş kazası ve meslek hastalıkları gibi her türlü riske karşı
gerekli tedbirleri almayı, bu husustaki şartları yerine getirmeyi, bu
hedefleri yerine getirmeye yardımcı olabilecek araç-gereçlerin noksansız
bulundurulmasını öngören, genelde bunların uygulanmasından işverenin sorumlu
tutulduğu ve/fakat işçilerin de, öngörülen tedbirlerle ilgi olarak usul ve
şartlara uymalarını isteyen bir kavramdır.
Açıklama ve Değerlendirme:
Her
işçinin, maddi ve manevi varlığını tehdit eden risklerden arınmış sağlıklı
ve güvenli bir ortamda çalışma hakkı vardır. Fakat bunun sosyal bir ihtiyaç
olarak ortaya çıkması yakın zamanların olgusudur ve “iş sağlığı ve
güvenliği” kavramı olarak doğuşunda, sanayileşmeyle başlayan fabrika tipi
üretim sürecinde ekonomik ve hukuki olarak bir başkasına bağlı çalışan ve
adına “işçi” denilen yeni çalışanlar kitlesi önemli etken teşkil etmiştir.
Başka bir ifadeyle; iş sağlığı ve güvenliği ilk kez Sanayi Devrimi ile
önemli bir sorun olarak tarih sahnesine çıkmıştır.
İşyerindeki riskleri önlemek bakımından işveren, sadece işin niteliğine
uygun koruyucu malzemeler vermekle mükellef olmayıp, verilen malzemelerin
kullanılmasını sağlamak ve bunun uygulanıp uygulanmadığını sürekli ve etkin
bir biçimde denetlemekle de yükümlüdür.
Ülkemizde, geniş mânâda işçi sağlığı ve iş güvenliğini sağlama ile ilgili
olarak, meselâ 15 yaşından küçük çocukların çalıştırılmaları yasaktır.
Ancak, çocukların sağlık ve gelişmelerine, okul veya meslekî eğitim ya da
mesleğe yöneltme programlarına devamlarına veya öğreniminden faydalanma
kabiliyetlerine zarar vermeyecek nitelikteki hafif işlerde, 13 yaşını
doldurmuş çocukların çalıştırılmaları mümkündür. Diğer taraftan, 16 yaşını
doldurmamış çocuklar, ağır ve tehlikeli işlerde çalıştırılamaz. Hangi
işlerin ağır ve tehlikeli işlerden sayılacağı, Çalışma ve Sosyal Güvenlik
Bakanlığı ile Sağlık Bakanlığı tarafından hazırlanan bir tüzükte tespit
edilmektedir.
Diğer
taraftan, maden ocakları, kablo döşemesi, kanalizasyon ve tünel inşaatı gibi
yeraltında veya sualtında çalışacak işlerde, 18 yaşını doldurmamış erkek ve
her yaştaki kadınların çalıştırılmaları yasaktır. Ancak, işin özelliği icabı
kadın işçi çalıştırılması gereken işlerde ve 18 yaşını doldurmamış kadın
işçilerin gece mesailerinde çalıştırılmalarına, Çalışma ve Sosyal Güvenlik,
Sağlık Bakanlıkları ile Sanayi ve Ticaret Bakanlığı'nın müştereken
hazırlayacakları bir tüzükte gösterilecek şartlar çerçevesinde izin
verilebilir.
Ağır ve
tehlikeli işlerde çalışacak işçilerin, işe girişlerinde veya işin devamı
süresince bedenen bu işlere elverişli ve dayanıklı oldukları; işyeri hekimi,
işçi sağlığı dispanserleri, Sosyal Sigorta Kurumu, sağlık ocağı, hükümet
veya belediye hekimleri tarafından rapor edilmedikçe, işe alınmaları veya
çalıştırılmaları yasaktır.
Kanunî Dayanak:
İşçileri iş kazaları ve meslek hastalıklarından korumaya yönelik önlemleri
almak ve onları bu konuda bilgilendirmek, İş Sağlığı ve Güvenliğinin
temelini oluşturmaktadır. 4857 Sayılı İş Kanunu’nun Beşinci Bölüm’ü
(m.77-89) İş Sağlığı ve Güvenliği’ne ayrılmıştır. Bu bölümde; iş sağlığı ve
güvenliği konusunda işçilerin ve işverenlerin yükümlülükleri, işyerinde iş
sağlığı ve güvenliğine aykırı bir durumun tespiti halinde işyerinin
kapatılması veya işin durdurulması, iş sağlığı ve güvenliğinin işyeri
seviyesinde örgütlenmesi (iş sağlığı ve güvenliği kurulu, işyeri sağlık
birimleri ve işyeri hekimi, iş güvenliği ile görevli mühendis veya teknik
elemanlar, sağlık ve güvenlik işçi temsilcisi), çalışma hayatında kadın ve
çocuk işçilerin korunmasına yönelik hükümler düzenlenmektedir.
|