YAŞLILAR POLİTİKASI

 

 

Yaşlılar Politikasının Genel Çerçevesi

Yaşlılar, 65 yaş ve üstünde olan veya fizyolojik-bedenî-zihnî-ruhî açıdan belirli derecede fonksiyonel kayba uğramış insanlar olduğu için özel olarak sosyal koruma kapsamına alınmaları gerekmektedir. “Yaşlılar Politikası”, yaşlıların sosyal korumasını esas alan bir uygulama biçimidir. Bir başka ifadeyle “Yaşlılar Politikası” [(Social) Policy for old persons // Altenpolitik], sosyal siyaset uygulamaları çerçevesinde yaşlanma süreçlerini ve yaşlıların özel şartlarını dikkate alan sosyal güvenlik programları, sosyal çalışma konseptleri, tıbbî-sosyal ve manevî bakım hizmetleri, sosyal yardımlar ve psiko-sosyal danışmanlık ve rehberlik hizmetlerinin bütünüdür. Yaşlılar politikasının biri maddî (yaşlıların sosyal güvenliği) diğeri gayri maddî (yaşlı hizmetleri) olmak üzere iki ana alanı vardır. Yaşlı hizmetleri, sosyal hizmetler kapsamında yaşlı insanların saadeti ve huzuru için, gerek kurumsal, gerekse eve yönelik olarak yapılan sistemli ve örgütlü çalışmaların bütünüdür.

 

Yaşlı Hizmet Alanları

Yaşlı Hizmetlerinin Alanları şunlardır:

1.) Yaşlı insanlara götürülen kurumsal sosyal hizmetlerin ve bakım hizmet türlerinin standartlarını belirlemek. Genelde bu görevi, “Yaşlı Bakım ve Rehabilitasyon Kurumu” yerine getirmektedir. Sosyal-bakım kurumları. tek başına ihtiyaçlarını gideremeyen, bir başkasının fizikî bakımına ve yardımına ihtiyacı olan bakıma muhtaç yaşlılara, gerek aktif sosyal bakım hizmetleri açısından, gerekse psiko-sosyal ve tıbbî rehabilitasyon programları açısından geniş kapsamlı bakım-tedavi hizmetleri sunmaktadır. Dünyada bakıma muhtaç yaşlılara kurum bakım hizmetleri, sürekli (ömür boyu ve tam teşekkülü), geçici (kısa süreli) ve kısmî (yarı gün) bakım yurtları ile hastanelerde sunulmaktadır. Bu kurumlarda genelde bakıcıların yanında hemşireler, terapistler, psikologlar ve psikyatristler çalışmaktadır. Ev dışında yaşlının yardım alabileceği yer, gündüz bakım evleri (kısmî bakım yurtları) (Almanya'da bunlara sosyal istasyon denilmektedir) veya gündüz hastaneleridir. Gündüz hastanelerinde basit tıbbî bakım, ilaçları verme, fizyoterapi hizmeti verilmektedir. Türkiye'de 1999 yılı itibariyle SHÇEK'ye bağlı huzurevlerinden sadece üçünde bakım ve rehabilitasyon hizmetleri verilmektedir. Gerek SHÇEK'ye bağlı huzur evlerinde, gerekse diğer kamu-özel kurum ve kuruluşlarına bağlı huzur evlerinde bu tür bakım hizmetlerinin artırılması için çalışmalar yapılmaktadır. (Bkz. Bakım Yurdu; Sosyal Bakım).

2.) Kurumsal Danışmanlık ve Meşguliyet Hizmetleri (Yaşlı Danışma Merkezleri): Evlerinde yalnız yaşayan ya da aileleri ile birlikte yaşayan 60 yaş ve üstündeki yaşlı insanların sosyal ve psikolojik ihtiyaçlarını gidermede destek hizmetleri sunan gündüzlü kuruluşlardır. Yaşlı danışma merkezlerine üye olan yaşlılara psikolojik danışmanlık, çeşitli konularda rehberlik, el becerilerine yönelik faaliyetler, basit sağlık yardımları gibi hizmetler sunulmaktadır. Ayrıca, bu merkezlerde yaşlılar için sohbet ve eğlence toplantıları da düzenlenmektedir. Merkezler, yaşlı insanların bir araya gelerek sohbet etmeleri, ortak alan ve sorunlarını paylaşabilmeleri, sorunlara yönelik birlikte çözüm yolları aramaları, boş zamanlarını verimli bir şekilde geçirmeleri, yalnızlık duygusu hissetmemeleri için uygun bir ortam hazırlamakta ve yaşlıların sosyalleşmesini kolaylaştırmaktadır. Türkiye'de Ankara, İzmir ve Çanakkale’de yaşlı danışma merkezi bulunmaktadır.

3.) Yaşlıların özelliklerine göre, ihtiyaç duyulan hizmetlerin biçimini ve türünü tespit etmek, uygulamak, denetlemek ve ülke çapında yaygınlaştırmak.

4.) Yaşlı Hasta Bakımı Hizmetleri: Yaşlılıktan dolayı değişik hastalıklara (özellikle Alzheimer ve Demans) yakalanan kişilerin, evde veya her hangi bir sosyal kuruluşta (Örn.: Yaşlılar (bakım) yurdu veya Huzurevi) bakımıdır.

 

Yaşlıların Sosyal Güvencesi

Yaşlanmaya bağlı olarak, ferdin çalışma gücünü kısmen veya tamamen kaybederek, düzenli ve yeterli gelir getiren bir iş tutamaz veya kendi geçimini kendi gücüyle sağlayamaz hâle gelmesi, hem biyolojik bir durumdur, hem de yaşlanan (yaşlanmış) kişi açısından bir sosyal risktir. Yaşlılık bu yönüyle, çalışan insanın çalışma gücünü büyük ölçüde azaltan veya tamamen ortadan kaldıran ve dolayısıyla çalışmaya bağlı olarak elde ettiği gelirden mahrum eden bir sosyal güvenlik tehlikesidir. Çünkü yaşının ilerlemesi sebebiyle, iktisaden etkin olamayan, fizikî gücünü ortaya seremeyen insan, gelir ve kazanç kaybına uğrar. Dolayısıyla, yaşlılık riskine, daha doğrusu yaşlılıktan doğan gelir kaybı ile ilgili zararların telâfisine yönelik yaşlılık (emeklilik) sigortasına ihtiyaç vardır.

 

Emeklilik Sigortası

Emeklilik Sigortası, yaşının ilerlemesi gibi sebeplerden dolayı, fizikî gücünü kaybeden, eskisi gibi verimli çalışamayan ve dolayısıyla gelir ve kazanç kaybına uğrama tehlikesi ile karşı karşıya gelebilen kişilerin, bu sosyal risklerini karşılama ve onlara emekli aylığı bağlama gâyesini güden sosyal sigortalar sisteminde yer alan bir sigorta türüdür. Nesiller arası kolektif dayanışma ilkesine dayanan emeklilik sigortasında emeklilerin sosyal güvenliği, daha çok aktif sigortalıların ödediği primlerle finanse edilmektedir. Gelişmiş ülkelerde sosyal güvenlik sistemlerinin toplam harcamalarının % 60-70’i yaşlılık sigortası kolu ile ilgili harcamalardan meydana gelmektedir.

Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu Göre Yaşlılık Sigortasından Sağlanan Haklar ve Yararlanma Şartları: 2006 tarih ve 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu göre yaşlılık sigortasından sigortalıya sağlanan haklar şunlardır (m. 28): a) Yaşlılık aylığı bağlanması. b) Yaşlılık Toptan Ödemesi yapılması. İlk defa bu Kanuna göre sigortalı sayılanlara; a) Kadın ise 58, erkek ise 60 yaşını doldurmuş olmaları ve en az 9000 gün malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi bildirilmiş olması şartıyla yaşlılık aylığı bağlanır.

Emeklilik sigortası kapsamına girmeyen yaşlıların sosyal güvencesi, kamusal sosyal yardım (1977 tarih ve 2022 sayılı kanun; 1986 tarih ve 3294 sayılı kanun) yöntemleriyle sağlanmaktadır.

Altmış Beş (65) Yaşını Doldurmuş Muhtaç, Güçsüz ve Kimsesiz Türk Vatandaşlarına Aylık Bağlanması Hakkında Kanun

1977 tarih ve 2022 sayılı kanundan, 65 yaşını doldurmuş, kendisine bakmakla mükellef kimsesi bulunmayan muhtaç yaşlılar yararlanabilmektedir. 65 yaşını doldurmuş yaşlıların muhtaç sayılabilmeleri için, kendilerinde, birisi sağlık, diğeri de ekonomik olmak üzere, iki şart aranmaktadır. Yani, iş görme ve çalışma gücünün kaybı (malullük) sonucunda yaşlının, her türlü düzenli gelirden mahrum olması gerekmektedir. Diğer taraftan, sosyal güvenlik kuruluşlarının herhangi birisinden gelir veya aylık almayan yaşlılar da, (05.03.92 tarih ve 3783 sayılı kanuna göre) sosyal yardım kapsamına alınmaktadır. Bunun dışında, yaşlı bir insanın her türlü gelirin toplamının aylık ortalamasının, kanun tarafından hayat boyunca bağlanacak aylık yardım miktarından az olması halinde de, kendisine aylık bağlanmaktadır. 2.) 65 yaşından küçük ve-fakat sakat ya da başkasının yardımı olmaksızın hayatını devam ettiremeyecek derecede güçsüz ve işsiz olan kimseler, bu kanun kapsamına girmektedir. Ancak, işsiz özürlülerin bu kanundan yararlanabilmeleri için, 18 yaşından büyük olmaları ve çalışma güçlerini de an az % 40 oranında kaybettiklerini, tam teşekküllü hastane raporu ile ispatlamaları gerekmektedir. (Kanunî düzenlemelere göre, çalışma gücünü % 40 ile % 70 kaybedenlere özürlü, % 70'in üstünde kaybedenlere ise malul denilmektedir). 3.) Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakıflarının süreklilik arz etmeyen sosyal yardımlarından yararlanan kişiler de, bu kanundan da yararlanabilirler. // Müracaat Biçimi ve İstenen Belgeler: Kanundan yararlanmak isteyen muhtaçlar, işlemleri yürüten mahallî maliye teşkilatlarına (illerde Defterdarlık ve ilçelerde Malmüdürlüğü) müracaat etmek mecburiyetindedirler. Müracaat için istenen belgeler şunlardır: 1) Sorumlu kurumlardan temin edilen hazır dilekçe örneği. 2) Muhtardan alınacak ikametgah ilmühaberi. 3) Mal bildirim bildirgesi (Dilekçe örneğinde yer alan bir bölümde kişisel beyan yapılmaktadır). 4) Muhtaçlık belgesi (Bu işlem, yine dilekçe örneğinde yer alan bir bölümde yapılmaktadır. Ancak, bu işlem, genelde Vali veya yardımcısının başkanlığında, 7 kişiden oluşan İl İdare Kurulu üyelerinin olumlu onayı ile tamamlanmaktadır). 5) Tam teşekkülü Sağlık Kurul Raporu. 6) Vukuatlı nüfus kayıt örneği ve üç adet vesikalık fotoğraf.

 

Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışmayı Teşvik Kanunu

1986 tarih ve 3294 sayılı kanun sâyesinde, sosyal güvenlik kuruluşlarından gelir ve aylık almayan, fakru zaruret ve muhtaçlık içinde bulunan tüm vatandaşlara, ihtiyaçlarının türü ve boyutuna göre bir kez, birkaç kez veya sürekli olarak nakdî ve(ya) aynî yardımlar yapılmaktadır (Yeşil kart kapsamı dışında kalan fakirlere, tedavi ve ilaç masraflarının karşılanması; istihdam sağlayan projeler için nakdî veya teknik malzeme yardımı; eğitim desteği-karşılıksız burs; gıda, giyim, yakacak yardımı). 14.06.1986 tarih ve 3294 sayılı kanun, halk arasında "Fak-Fuk-Fon" (Fakir Fukara Fonu) olarak bilinen "Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışmayı Teşvik Fonu" tarafından yürütülmektedir. Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışmayı Teşvik Fonu Kurulu, Başbakan tarafından vazifelendirilecek bir Devlet Bakanı'nın Başkanlığında, Başbakanlık Müsteşarı, İçişleri Bakanlığı Müsteşarı, Sağlık Bakanlığı Müsteşarı ile Vakıflar Genel Müdürlüğünden müteşekkildir. Kurul kararları, Başbakanın onayı ile yürürlüğe girmektedir.

 

Koruyucu Yaşlılar Politikası

Sosyal devletin, fertlerin yaşlanma sürecinde ortaya çıkan yaşlılık risklerini ve yaşlılık sorunlarını gidermeye yönelik koruyucu sosyal politikalar ve sağlık hizmetleri uygulamasıdır. Yaşlılık Sorunları, yaşlı insanların, yaşlanma sebebiyle yaşadıkları iktisadî, sosyal, psikolojik ve(ya) bedenî problemlerdir. Bazı yaşlılar, özellikle emekliliğe ayrıldıklarında, yaşlılığa uyum sorunları, (yalnızlık, işe yaramama hissi, saygınlığın yitirilmesi vb.) yaşayabileceği gibi, ileri yaşta olanlar da kendi başına barınma ve bakıma muhtaçlık açısından başkalarına bağımlı olmadan kaynaklanan sorunlarla karşı karşıya kalmaktadır. Yaşlılık Riskleri ise, yaşlanmadan dolayı ortaya çıkan veya yaşlılığın tabiî (biyolojik, fizyolojik) tezahürü olan sosyal riskler. Yaşlılıkta özellikle fizikî ve sosyo-ekonomik riskler önem kazanmaktadır. Örn. Yaşlılıktan ötürü iş göremezlik, sakatlık, bakıma muhtaçlık ve bundan doğan gelir ve kazanç kaybı.

Yaşlılar Politikası Dersi

Sakarya Üniversitesi; İİBF, Çalışma Ekonomisi ve Endüstri İlişkileri bölümünde 2007 yılından beri Prof. Dr. Ali Seyyar tarafından seçimlik ders olarak “Yaşlılar Politikası” dersi verilmektedir.

Bölümü

:

SAKARYA ÜNİVERSİTESİ; İKTİSADİ VE İDARİ BİLİMLER FAKÜLTESİ; Çal. Ekonomisi ve End. İliş. Bölümü

Dersin Adı

:

Yaşlılar politikası

  I. Öğretim ( x) - II. Öğretim (x )

Öğretim Dönemi

:

2007-2008

Yarıyılı

:

II.

Vize Sınavı Haftası

:

 

Öğrenci Sayısı

 

50

Sınav Şekli

:

Yazılı (  X ) - Sözlü (   )

HAFTALIK DERS MÜFREDATI

Hafta

Konular

1

Yaşlılık ve yaşlılar: Kavramsal Açılım

2

Yaşlıların toplum içindeki demografik yapısı ve özellikleri

3

Yaşlıların sosyolojisi (Sosyal Gerontoloji)

4

Yaşlıların sağlığı,  psikolojisi ve eğitimi (Sosyal Geriatri ve Geragoji)

5

Yaşlıların sosyo-ekonomik sorunları

6

Dünya’da ve Türkiye’de yaşlıklara dönük sosyal politikalar

7

“                  “                                           “

8

Y Dünya’da ve Türkiye’de yaşlılara dönük sosyal hizmetler

9

 “                               “                                  “

10

Aktif yaşlanma ve yaşlılıkta aktif sosyal katılım

11

Dünya’da ve Türkiye’de yaşlı özürlülerin sosyal ve manevî bakımı

12

“                                  “                             “

13

Dünya’da ve Türkiye’de aşlıların sosyal güvenliği (2022 sayılı kanun)

14

Bakıma muhtaç yaşlıların refah açısından evde ve kurumda bakımı