İSRAİL’DE SALDIRILARDA ÖLENLERİN YAKINLARINA VE YARALANANLARA SAĞLANAN HAKLAR

 

Hayrettin ŞAHİN
Doktora Öğrencisi

Sakarya Üniversitesi,
Çalışma Ekonomisi ve Endüstri İlişkileri

 

Özet

İsrail’de şehit ailelerine ve gazilere “The Victims of Hostile Action (pensions) Law, 1970 (VHAPL) kanunu ile sosyal haklar sağlanmıştır. Kanun saldırılarda gazi olanları veya şehit olanların ailelerini kapsamaktadır. Kanunun sağlamış olduğu haklardan askerle siviller arasında herhangi bir fark yoktur. Gazilere tıbbi bakım, yaşam maaşı, maluliyet tazminatı, gerekli durumlarda ek yardım ve rehabilitasyon hizmetleri verilmektedir. Şehit ailelerine ise aylık maaş, defin - yas giderleri ve gerekli görüldüğünde ek para yardımları yapılmaktadır.

GİRİŞ

İsrail devleti, saldırılar karşısında yaralanan gazilere ve şehit olan kişilerin ailelerine yönelik iki çeşit kanun çıkarmıştır. Birincisi The Victims of Hostile Action (pensions) Law, 1970 (VHAPL) kanunudur ki gazi ve şehit ailelerine yönelik bakım ve maaşı içermektedir. İkincisi ise The Property Tax and Compensation Fund Law, 1961 (PTCFL) kanunudur ki saldırıların sebep olduğu zararı karşılamak için oluşturulmuştur. Bu iki kanun dışında değişik haklar sağlayan diğer kanunlara eklenmiş maddeler bulunmaktadır. Devlet, kişileri VHAPL ve diğer kanunlar arasında seçim yapmakta serbest bırakmıştır. İsteyen VHAPL kanununun sağladığı tazminat ve haklardan yararlanır isteyen de diğer kanunların sağladığı tazminat ve haklardan yararlanabilir.

Her ne kadar önemli olaylarda tazminatla ilgili başarısızlık olsa ve mağdurları bulunsa da birkaç önemli düzeltmeden sonra İsrail tazminat sistemi istikrara kavuşmuştur. İsrail sosyal güvenlik sisteminin özelliği yararlandırmalarının geçici değil sürekli ve sürdürülebilir olmasıdır.

İsrail devletinin ilk kurulduğu günlerde saldırılarda ölenlerin ailelerine ve yaralananlara tazminat sağlamıştır. Orijinal kanun savaşta zarar görenlerle sınırlıdır. Daha sonradan savaş dışında gelen saldırı mağdurlarını da içerisine dahil etmiştir.

Her ne kadar çoğu sosyal refah programları İsrail’de önemli kesintilere gitmiş olsa da savaş ve terör saldırısına maruz kalan mağdurların sosyal hakları ve kazançları genişlemiştir.

İsrail’de bağımsızlığını ilan etmesinin ardından göçmenleri ve savaş mağdurlarını desteklemek amacıyla savaş mağdurları bakanlığı kurulmuştur ( Minister of War Victim). 1951 yılında ilk maddi zarar tazminatı kanunu yürürlüğe girmiştir. İlk önceleri açık bir kanun kriteri olmaksızın bazı mağdurlara hükümet tazminat sağlamıştır. Sınır saldırıların artması sonucu 1956’da sınır bölgelerinde istihdam edilenlere veya oturanlara tazminat sağlayan yasal mevzuat getirilmiştir (Border Victims Law, 1956).

1956’da getirilen mevzuatın asıl problemi yöresel olmasıdır. Yani sınır bölgelerini kapsıyor olmasıdır. 1967 yılında Altı-Gün savaşı sonrasında saldırılar artarak merkezi şehirlere ulaşmıştır. Bu sebepten İsrail’in merkezdekilerin yanı sıra İsrail’de ikamet eden, İsrail’de bulunan turistlerin yanı sıra dışarıya giden İsrail vatandaşlarını da kapsayan kapsamlı bir yasaya ihtiyaç duyulmuştur. Bu realitenin gelişmesi sonucunda bu günkü yasanın temelini teşkil eden kapsamlı VHAPL kanunu çıkarılmıştır. Bu yasanın müzakereleri sırasında, savaş ve saldırı mağduru kişilerin asker sivil gözetilmeksizin aynı haklara sahip olması sağlanmıştır.

1. Kapsamı

İlk başta tazminat planının amacı İsrailli vatandaşları ve sakinleri kapsamaktır. Çünkü İsrailliler dışarıda saldırıların hedefindedirler. Bu sebepten kanun, hem İsrail içerisini hem de İsrail dışarısını kapsamaktadır (Wade ve Maljević, 2009:234). Tazminat düzeni İsrail devleti ve İsrailli kişilerle ilişkilerinden dolayı mağdur olan yabancı uyruklu kişileri de kapsar. Bu kişiler turistler, iş seyahatinde bulunanlar, işçiler vb. den oluşur.

Her ne kadar mevzuattaki aksaklık açık kapı bıraksa da yasa dışı işçilerin kanun tarafından kapsandığı genellikle düşünülmez. 2000 Eylül ayında illegal işçiler saldırılardan yaralanmış ve zarar görmüşler ancak bu işçilerin tedavisi ve yardımları bu kanunla sağlanmamıştır. Onlar için ayrı bir durum söz konusu olmuştur (Sommer, 2003).

Diğer bir grup ise yabancı devletlerde çalışan İsrailli vatandaşlardır. İsrail devletinin işte çalıştırdığı elçi, danışman, temsili heyetlerden oluşan kişiler veya İsrail çalışma bakanlığının işe aldığı banka görevlileri, Siyonist organizasyonunda çalışan göreviler, havayolları, medya ve gemi şirketlerinin çalıştırdığı kişiler bu kanundan yararlanabilmektedir.

Yabancı milletlerin sağladığı koruma katmanının içeriği saldırı durumunda özel sigorta poliçeleri altında kısmen yerini alır. Her ne kadar bireysel sigorta poliçeleri kapsamı İsrail kanunlarındakiyle örtüşmese de tazminatın devre dışı kaldığı durumlarda sosyal güvenlik sağlar. Kurumsal turlarda seyahat sigortası yetersiz ise hükümet tarafından telafi edilir (Sommer, 2003).

Saldırılarda yaralanan veya ölen askerlerle siviller arasında herhangi bir fark yoktur. Asker ve sivil için aynı haklar vardır (OECD, 2005:281).

2. Gaziler İçin Sağlanan Haklar

Saldırılarda yaralanan mağdurlar bakım ve maaş hak ederler. Eğer sürekli sakat kalırlarsa sakatlık haklarından yararlanırlar. Bütün haklar VHAPL kanunu altında ulusal sigorta kurumu tarafından düzenlenmiştir. Bu yasa birleşik devletlerin sosyal güvenlik yönetimindeki yasayla eşdeğerdedir (Sommer, 2003).

a- Tıbbi bakım: Yaralı mağdurlar devlet fonundan tıbbi bakımı hak kazanırlar. Tıbbi bakım hastane, klinik, diş bakımı, ilaç, tıbbi cihaz, tıbbı bakıma bağlı seyahat ve rehabilitasyonu içerir. İsrail her ne kadar ulusal tıbbi sigorta planına sahip olsa da sağlanan haklar ulusal sigorta altında hızlandırılır. Yabancı uyruklu olanlar İsrail’deki bir saldırıda yaralansa gittiği yerde de İsrail hükümetinden tıbbi bakımının karşılığı olan tutarı alabilir . Sigortanın kapsamı yaralanmanın kötüye gitmesi ile ortaya çıkacak ek masrafları da içerir (NII, 2011).

b- Tıbbi bakım alırken yaşam maaşı: Tıbbi tedavi olurken yaralı mağdur çalışamıyorsa bu zaman zarfında maaş verilir. Bu maaş yaralanma öncesi mağdurun geliri baz alınarak hesaplanır ve İsrail’deki ortalama maaş oranının beş katı limit olarak belirlenir. Mağdur yaralandığı zaman işsiz ise orta seviyedeki kamu işçisinin ücreti, aile statüsü ve yaş faktörü dikkate alınarak maaş verilir. Bu maaş kişiye tıbbi tedavi yüzünden çalışmaz olduğu müddetçe tıbbi tedavi ile beraber verilir (Sommer, 2005).

c- Maluliyet tazminatı: Bir tıbbi komite mağdurun geçici veya sürekli sakat olup olmadığını oranlara göre belirler. Sakatlık oranları şöyledir. Juri tarafından 20% veya daha fazla malul ise maluliyet hakkını elde eder. Tazminatın miktarı maluliyet oranının orta seviyedeki devlet işçisinin aylığının 105.1% ile çarpılır. Çok ciddi tip ve spesifik maluliyetlerde %40 artış yapılır. Mağdur kişi elli beş yaşında mağdur olmuş veya mağdur halde elli beş yaşına girmiş ise yaşı baz alınarak ek ödeme yapılır. Mağdur un maluliyet oranı %10 ile %19 arasında sürekli ise bir seferde olmak üzere ödeme yapılması tercih edilir. Maluliyet hakkı mağdurun sahip olduğu gelirin kaynağına bakmaksızın verilir. Ek geliri olmayan veya az olan bazı mağdurlar ek haklar elde edebilirler. Böylece bazı mağdurlar ihtiyaçlı maluller olarak sınıflandırılabilir ve önemli miktarda hak elde edebilirler. Bu kişilerin hak edişleri hesaplanırken onların maluliyet dereceleri, aile statüleri ve diğer gelir kaynakları baz alınır. Benzer haklar geri dönülmez fiziksel ve ruhsal maluliyetleri olanlar içinde geçerlidir ki onlar kendi yaşamları için sürekli başkalarına muhtaçtırlar. Bazı durumlarda kısa zamanlı işsizlik ek ödemeleri ve erken emeklilik ek ödemeleri yapılabilir. Malul kişi öldüğü zaman ve ölümünün yaralanmasının sonucu olduğu düşünülmezse NII(National Insurance İnstitute) malulün ölümünü takip eden üç yıl süre ile varislerine ödeme yapılır. Bazı durumlarda bakmakla yükümlü kişilere ek ödeme yapılır (NII, 2011).

d- Ek yardım hakkı: Kanun kendi kriter ve limitine göre ek ev sahibi yardımı sağlar. Bunlar arasında en önemlisi bakım ödemeleridir. Bakım ödemelerini şunlar oluşturur. Ev satın almak için hibe veya kredi, tıbbi lüzum üzerine alınan arabaya sağlanan finansal destekler, aylık hareketlilik ödemeleri, belden aşağı felçli olanlara ve körlere özel aletler ve ekipman alımları için sağlanan yardımlar, yıllık giyim yardımları, ısıtma ve soğutma ödemeleri, yıllık iyileştirme hibeleri, gelir vergisi ve milli vergi kesintileri, mağdurun çocuğu için eğitim hibesi, evlenme hibesi, telefon faturası ödemeleridir. Mağdurun ailesine doğrudan üye olan kişilerin mağdur için yaptığı harcamalar kendilerine geri ödenir (Sommer, 2005).

e- Rehabilitasyon: Meslek sahibi olmayan veya yaralanma nedeniyle veya diğer nedenlerle mesleğini değiştirmek zorunda olan mağdurların meslek edinme hakkı vardır. Rehabilitasyon da üç forumdan biri verilir. Bunlar, yüksek eğitim, bağımsız iş rehabilitasyonu ve mesleki eğitimdir (Sommer, 2003).
Mesleki eğitimde ve yüksek eğitimde mağdurun eğitim ücreti tamamen ödenir. Eğitimi sırasında çalışamazsa geçimi için maluliyetinin derecesi ve aile durumu göz önüne alınarak aylık geçim ücreti ödenir. Mağdurlar kendi işlerine başlamak için destek isteyebilir. Eğer bu yolu seçerlerse mağdurun maluliyet derecesine göre çeşitli miktarlarda kredi sağlayabilir, ekipman için hibe alabilirler. Kredi bir iş planı onayına tabidir. Bu uygulama ile mağdurun sınırlandırılması düşünülmüştür (Sommer, 2005).

3. Şehitlerin Yakınlarına Sağlanan Haklar

VHAPL, saldırı sonucu hayatını kaybeden kişinin ailesi için de önemli haklar sağlar. Hakların yapısı askerlerin görev başında ve aktif görev sonucunda ölmesi baz alınarak hazırlanmıştır.

a- Dul ve yakının kaybetmiş çocuk/ebeveyne sağlanan aylık haklar: Dul ve yakının kaybetmiş çocuk ve ebeveyne aylık düzenli yardım sağlanır. Yardımın miktarı düşük devlet memurunun aylığının yüzdesi olarak izah edilir. Şehit yakını dulun yaşına çocuk sahibi olup olmadığına bakılarak karara varılır. Bu oranlar memur maaşlarına bağlı olarak hesaplandığından otomatik olarak güncellenir. Bazı durumlarda, kanun boşanmış eşe nafaka olarak ödeme yapabilir. Dul kişi yeniden evlendiğinde haklardan mahrum olur (Sommer, 2005). Eleştirmenler yapılan düzenlemelerin rehabilitasyonu teşvik etmek yerine önlediğini ileri sürmektedirler. Sonuçta, dulların yeni bir hayat kurma ve yeniden evlenme potansiyelini bu yasa ortadan kaldırmaktadır. Bu sebepten şu anki kanuna göre dul kişi evlendiğinde aylığı kesilir ve evlenme ikramiyesi alır.

Çocukları için çocukları 21 yaşına girinceye kadar aylık almaya devam eder. Altmış beş yaşından önce yeniden evlendiğinde şayet boşanır veya dul kalırsa eski haklarını yeniden alabilir. Evladından yoksun kalmış ebeveyn evladıyla bağlı olsa da olmasa da aylık hakkını alır. Aylık hak miktarı düşük seviyeli memur maaşının yüzdesi olarak hesaplanır bu yüzdeye de evladından yoksun kalmış ebeveynin aile durumu ve yaşı göz önüne alınarak karar verilir. Evladından yoksun kalan ebeveynin başka bir geliri varsa hakkın bir kısmı aşamalı olarak azaltılır. Yetim çocuk evlenmeksizin otuz yaşına girerse veya evlenirse evlenme ikramiyesi alır. Eğer dul kalan kişi bir huzur evinde yaşaması gerekiyorsa veya destekli yaşam yerinde kalmayı arzu ediyorsa aylık maaşın yerine bu düzenlemenin bir kısmından veya tamamından yararlanabilir. Muhtaç dul ve ebeveyne bazı ek haklar, gelirleri ve akrabalarının yardımlarına ulaşılabilirliğine bakılarak verilebilir (Sommer, 2005).

b- Defin ve yas giderleri: Defin giderleri üst tavana kadar harcamayı yapan aile üyesine ödenir. Defin giderleri ölüm ilanı, bedenin taşınması ve mezar taşından oluşur. İsrail de ölen ve başka memlekette gömülen kişiler için ödemeler fazla olur. Eğer ölen İsrail’de gömülecekse cenazeye katılım için dul eşi, ebeveyni, kardeşleri ve çocukları için yolluk verilir. Yas merasimleri için dul eşe ve yas tutana bir seferliğine ikramiye verilir ancak harcamaların hepsini kapsamaz. Mezarlıktaki yıllık anma törenleri ile ilgili giderler ödenir ki bunlar yol harcamaları, hatıra kitabı ve anma olaylarından vb oluşur. Aynı zamanda kanun ebeveyne, dul eşe ölenin yanında mezarlık yeri olması için ödenek sağlar (Sommer, 2005).

c- Ek para yardımları: Kanun kendi kriter ve limitine göre ek olarak ev sahibine bazı yardımlar sağlar. Bunlar arasında en önemli olanları: psikolojik destek, konut desteği, araba almak için finansal destek, yıllık iyileştirme hibesi, vergi indirimi, okul bursu, kolej bursu, iş kurmak için hibe ve kredi sağlam, sağlık harcamaları, telefon harcamaları, Bar-Mitzvah bursudur. (şehidin yetim çocuğunun reşit oluncaya kadar devletten belirli miktarda burs alması. Kızlarda 12, erkeklerde 13 yaşına kadar.) (Sommer, 2005).

Sonuç

Karışık bir ortamda bulunması ve bazı siyasi ve dini nedenlerden dolayı çok sayıda saldırıya maruz kalması İsrail’i geniş çaplı sosyal güvenlik yasası çıkarmaya zorlamıştır. Bu bağlamda 1970 yılında çıkarmış olduğu yasa ile İsrail içerisinde yasal yollarla bulunan yabancı uyruklu kişileri kapsamasının yanı sıra İsrail vatandaşı olup dış ülkede İsrailli olmasından dolayı saldırıya maruz kalanları da kapsamaktadır. Saldırılarda yaralanan ve ölenlere bir çok sosyal haklar getirilmiştir. Bunlardan en önemlileri; tıbbi bakım, maaş, maluliyet tazminatı, rehabilitasyon hizmeti, defin-yas giderleri ve gerekli görüldüğünde yapılan ek yardımlardan oluşmaktadır.

 

Kaynakça

Border Victims (Benefits) Law (1956), 11 L.S.I. 19.

National Insurance İnstitute Of İsrael,
http://www.btl.gov.il/English%20Homepage/ Benefits/Grant%20to%20
discharged%20soldiers%20performing%20vital%20work/Pages/default.aspx
, (10.10.2011).

OECD (2005); “Terrorism Risk Insurance in OECD Countries,
http://www.oecd.org/document/62/0,3746,en_2649_34851_35092862_1_1_
1_1,00.html
, (08.12.2011).

Sommer, Hıllel, (2003); “Providing Compensation For Harm Caused By Terrorism: Lessons Learned In The Israeli Experience”, Indiana Law Review, Vol. 36:335.

Wade, Marianne, Almir Maljević (2009); “A War on Terror?: The European
Stance on a New Threat, Changing Laws and Human Rights Implications”
http://books.google.com.tr/books?id=p4tdXVrjd84C&printsec=frontcover&
hl=tr#v=onepage&q&f=false
, (08.12.2011).