aliseyyar@sosyalsiyaset.net

 

<<<Sosyal Siyasetçilerimiz; 

<<<Prof. Dr. Tankut CENTEL;

 

Prof. Dr. Tankut CENTEL

 

Makaleleri
 
Centel, Tankut; “ÇOCUK HAKLARI SÖZLEŞMESİ, ÇALIŞAN ÇOCUKLAR ve TÜRKİYE”; Kamu-İş Dergisi; Cilt: 4; Sayı: 2; Haziran 1997.

 

 

ÇOCUK HAKLARI SÖZLEŞMESİ, ÇALIŞAN ÇOCUKLAR VE TÜRKİYE

 

Prof. Dr. Tankut CENTEL

 

GİRİŞ

Türkiye Cumhuriyeti; zaman zaman değişik uluslararası sözleşmeleri onaylayarak, çalışan çocukları yakından ilgilendiren düzenlemeleri ulu­sal hukuk sisteminde gerçekleştirme durumuyla karşılaşmaktadır. Bunlar içinde, Çocuk Hakları Sözleşmesi (ÇHS), ayrı bir öneme sahiptir. Çünkü söz konusu sözleşme; genel olarak çocuklarla ilgi)i düzenlemeler getirirken, çalışan çocuklara ilişkin hükümlere de yer vermiştir. Diğer yandan, doğrudan doğruya çocuklara ilişkin sözleşmeler içinde, Çocuk Hakları Sözleşmesi'nin en geniş katılımlı sonuncu sözleşme olması da; çalışan çocuklara ait uluslararası belgelerin ele alınmasında, söz konusu metnin zorunlu olarak göz önünde bulundurulmasını gerektirmektedir.

Çocuk Hakları Sözleşmesi, Birleşmiş Milletler üyesi tüm devletlerce imzalanması ve kısa süre içinde yürürlüğe girmesi için UNICEF tarafın­dan yoğun çaba harcanmış bir uluslararası metindir. Nitekim, dünya çocuklarının korunması için hazırlanmış bir belge olarak söz konusu söz­leşme; doğrudan UNICEF'i ilgilendirip, onu ilgi alanı içine çekmiştir. Ayrıca. Çocuk Hakları Sözleşmesi'nin oluşum süreci. Birleşmiş Milletler içindeki faaliyetlerin gelişmesinden de soyutlanamaz. Gerçekten, bu bağlamda ilk gelişme, 1924 yılında Milletler Cemiyeti döneminde benim­senen bir bildirgeyle ortaya çıkmış ve buna ilişkin faaliyetler Çocuk Hakları Sözleşmesinin 20 Kasım 1989 tarihinde Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'nda kabul edilmesiyle sonuçlanmıştır. Bunu, söz konusu sözleşmenin, asgari 20 ülke onayı alınıp yürürlüğe girmesi izlemiştir. (1)

Çocuk Hakları Sözleşmesi. Türkiye tarafından 14 Eylül 1990 tari­hinde imzalanmıştır. Daha sonra, anılan sözleşmenin onaylanması. 9 Aralık 1994 günlü ve 4058 sayılı Çocuk Haklarına Dair Sözleşmenin Onaylanmasının Uygun bulunduğu Hakkında Kanun'la (2) gerçekleşmiştir. bunu. söz konusu sözleşmenin. nispeten kısa bir süre sonra, yani 23 Aralık 1994 tarihli ve 94/6423 sayılı Bakanlar kurulu kararıyla (3) yürürlüğe konulması izlemiştir.

Burada Çocuk Hakları Sözleşmesi'nin tüm hükümleri incelenmeye­cek; bunlardan sadece çalışan çocukları ilgilendirenleri ele alınacak ve daha sonra bunları Türk iş mevzuat üzerindeki etkileri irdelenecektir. Böyle bir incelemedeki temel amaç da; Türk iş ve sosyal güvenlik hukuku sisteminin. çalışan çocuklar konusunda uluslararası kurallara ve özel­likle de Çocuk Hakları Sözleşmesi hükümlerine göre yeniden gözden geçirilmesinden ve gerekiyorsa. yeniden düzenlenme önerisinden öteye git­meyecektir.

 

II. ÇOCUK HAKLARI SÖZLEŞMESİ’NİN ÇALIŞAN ÇOCUKLARA YÖNELİK DÜZENLEMELERİ

Çocuk Hakları Sözleşmesi'nin hükümleri. genelde çocukların haklarını kapsaması bakımından. bir bütündür. bu nedenle. doğrudan çalışan çocuklara ilişkin hükümleri de. ister istemez dolaylı bile olsa. diğer düzenlemelerle yakın ilişki içindedir. Bununla birlikte. söz konusu sözleşmenin doğrudan çalışan çocukları ilgilendiren iki temel düzenlemesinin bulunduğu belirtilmelidir. Bunlardan biri. iş hukukunu yakından ilgi­lendiren 32 nci maddesi ve diğeri de. sosyal güvenlik hukukuna ilişkin 26 ncı maddesidir. diğer yandan. çocuğun eğitim hakkına ilişkin 28 inci maddesi ile dinlenme hakkına ait 31 inci maddesi. dolaylı olmalarına rağmen. yine çalışan çocuğun haklarına yönelik düzenlemeler içinde yer alır.

 

I. Çocuk Kavramı

Çocuk Haklan Sözleşmesi'nin birinci maddesi. "bu Sözleşme uyarınca çocuğa uygulanabilecek olan kanuna göre daha erken yaşta reşit olma durumu hariç. on sekiz yaşına kadar her insan çocuk sayılır" anlatımını taşır. Buna göre. 18 yaşına kadar herkes. Çocuk Hakları Sözleşmesi bakımından. çocuk olarak kabul edilmektedir.

Söz konusu hükmün. iş hukukundaki çocuk. yani çalışan çocuk kavramına pek uymadığı görülür. Gerçekten iş hukuku da çocuk. asgari çalışma yaşından küçük yaştaki kişileri anlatır. Buna göre de. asgari çalışma yaşından küçükler, çocuk; çalıştırılmasına izin verilmekle birlikte 18 yaşından küçükler ise. genç olarak adlandırılır. Yasa tarafından ça1ıştırılmasına izin verilmemesine karşın uygulamada fiilen çalıştırılmış olanlar da. geçerli bir (fiili) iş ilişkisinin doğumu nedeniyle işçilik haklarından yararlandıkları için. günlük yaşamda çocuk işçi olarak nitelenmektedir. (4)

 

2. Çocuk istihdamı

a) Asgari çalışma yaşı

Çocuk Hakları Sözleşmesinin 32 nci maddesi; aynen. "I. Taraf Devletler. çocuğun. ekonomik sömürüye ve her türlü tehlikeli işte ya da eğitimine zarar verecek ya da sağlığı veya bedensel. zihinsel. ruhsal. ahlakî ya da toplumsal gelişmesi için zararlı olabilecek nitelikte çalıştırıl­masına karşı korunma hakkını kabul ederler. / 2. Taraf Devletler. Bu maddenin uygulanmaya konulmasını sağlamak için yasal. idari toplum­sal ve eğitsel her önlemi alırlar. Bu amaçlar ve öteki uluslararası belgele­rin ilgili hükümleri göz önünde tutularak. Taraf Devletler özellikle şu ön­lemleri alırlar: a) işe kabul için bir ya da birden çok asgari yaş sınırı tespit ederler; b) Çalışmanın saat olarak süresi ve koşullarına ilişkin uygun düzenlemeleri yaparlar; c) bu maddenin etkili biçimde uygulanmasını sağlamak için ceza veya başka uygun yaptırımlar öngörürler." biçimin­deki bir düzenlemeyi içermektedir.

Çocuk Hakları Sözleşmesinin bu hükmü. görüldüğü üzere. üç yönden üzerinde durulmaya değerdir. Bunlardan ilki; söz konusu düzenle­menin. asgari çalışma yaşı konusunda. sözleşmeye taraf ülkelere herhangi bir asgari çalışma yaşı sınırını empoze etmek istemeyişidir. Nitekim. ÇHS m. 32jbent 2 f. a hükmünde. herhangi bir yaş sınırı yer almış değildir. Bu bağlamda. sadece taraf devletlere. "asgari yaş sınırı tespit etme" yükümü getirilmiştir.

Ancak. belirtilen hükümde herhangi bir yaş sınırının belirtilmeyişine bakılarak. Çocuk Hakları Sözleşmesinin bu konuda herhangi bir esası içermediğini savunmak. doğru ve yerinde olmaz. Çünkü. ÇHS m. 32jbent 2 cümle 2'de. "bu amaçlar ve öteki uluslararası belgelerin ilgili hüküm­leri "nin göz önünde tutulacağından söz etmektedir. Diğer bir söyleyişle. ÇHS m. 32'de herhangi bir asgari çalışma yaşı sınırının açıkça belirtilmeyişine karşılık, asgari çalışma yaşına ilişkin öteki uluslararası sözleş­melere bakılacak ve bunlardaki asgari çalışma yaşı esasları temel alınacaktır. Bu konuda. ÇHS m. 32. bir anlamda öteki uluslararası belgelere yollamada bulunmaktadır.

Asgari çalışma yaşı konusunda Çocuk "Hakları Sözleşmesi'nin göz önünde bulundurulmasını öngördüğü uluslararası belgeler. esas itibariyle Uluslararası Çalışma Örgütü'nce oluşturulan uluslararası çalışma sözleşmeleridir. Bunlar içinde 138 sayılı Sözleşme. ön plandadır. Nitekim. 138 sayılı Sözleşme. kendisini onaylayacak her üye devlete önce. çocuk çalıştırılmasını ortadan kaldırmayı güvence altına alan ve asgari çalışma yaşını. gençlerin bedensel ve ruhsal gelişmesini sağlayıcı bir duruma yükseltmek amacıyla belirlenecek bir ulusal siyaseti izleme yükümünü getirmiştir (m. 1). (5)

Anılan sözleşme; kendisini onaylayacak her üye devletin onay belgelisine ekli açıklamada kabul etmiş olduğu asgari çalışma yaşını bildirmesini ve asgari çalışma yaşına erişmedikçe kimsenin. herhangi bir işte çalıştırılmamasını öngörür. Sözleşmeyi onaylayacak üye devlet tarafından onay belgesine ekli açıklamada belirtilecek asgari çalışma yaşı da. okula gitme yükümünün sona erdiği yaştan ve kesinlikle 15 yaştan aşağı olmayacaktır. Ancak. ekonomisi ve okul olanakları yeterince gelişmemiş bulunan üye devletler. ilgili işveren ve işçi kuruluş­larının görüşlerini alarak. asgari çalışma yaşını başlangıçta 14 yaş olarak bildirebilir (m. 2) (6).

Öte yandan. Avrupa sözleşmeleri içinde de. 138 sayılı Sözleşme esaslarının gözetildiği görülür. Nitekim. Avrupa Sosyal Şartı'nın 7 nci maddesi; taraf devletlere. "çocukların sağlık. ahlak ve eğitimleri için za­rarlı olmayacağı belirlenen hafif işlerde çalıştırılmaları durumu haricinde asgari çalışma yaşının en az 15 olmasını sağlama" (bent 1) yükümünü getirmektedir. (7)

Bunun gibi. Avrupa Birliği içinde İşçilerin Sosyal Haklan Topluluk Şartı da. asgari çalışma yaşının her halükarda 15 yaştan aşağı olmamasını öngörmektedir (m. 20).

Bütün bu belirtilen uluslararası belge metinlerindeki hükümler göz önünde bulundurularak. Çocuk Hakları Sözleşmesi'nin; dolaylı olmakla birlikte. asgari çalışma yaşı konusunda 15 yaşı amaçladığı söylenebilir. Bu konuda. Sözleşmenin açık bir yaş sınırlamasını açıkça belirtmeyişini ise. daha çok sayıda Birleşmiş Milletler üyesi devlet tarafından onaylanabilme endişesine bağlanması doğru olur. Yürürlüğe girmesi için daha asgari 20 ülke onayı gerektiği düşünülecek olduğunda. Çocuk Haklan Sözleşmesinin bu konudaki esnekliğini yerinde karşılamak gerekir.

İkinci nokta; ÇHS m. 32/bent 2 f. a'nın. taraf devletlere salt tek değil. "birden çok asgari yaş sınırı tespit" olanağını tanımasıdır. Bununla anılan hükmün. yine aynı esnek anlayış içinde. üye devletlerin sektörlere (ekonomik alanlara) veya yörenin iktisadi gelişmişliğine göre farklı asgari yaş uygulamalarına olanak tanımayı hedeflediği görülür. Gerçekten. değişik sektörler veya farklı yöreler arasında aynı asgari yaş düzenlemesini uygulamak. çoğu kez mümkün olmayabilir. Özellikle. ekonomileri ve okul olanakları yeterince gelişmemiş bulunan ülkeler için. bunun geçerli olduğu bir gerçektir. Burada da. Çocuk Hakları Sözleşmesi'nin daha çok sayıda onay görebilmek için katı hükümlerden kaçınması söz konusudur.

Nihayet, ÇHS m. 32/bent 1; taraf devletlerin. çocuğun. ekonomik sömürüye ve her türlü tehlikeli işte ya da eğitimine zarar verecek ya da sağlığı veya bedensel. zihni. ruhi. ahlaki veya toplumsal gelişmesi için zararlı olabilecek nitelikte çalıştırılmasına karşı korunma hakkını kabul ettiklerinden söz etmektedir. Bundan söz konusu hükmün; çocuğun, sağlığına veya öğrenim olanaklarına zarar vermeyecek biçimde, çalıştırılma­sına olanak tanıdığı ve yasaklamadığı sonucu çıkarılabilir. Nitekim, bu bağlamda 138 sayılı Sözleşme de; ulusal mevzuatın, 13-15 yaşlarındakilerin hafif işlerde çalıştırılmalarını uygun bulabileceğini belirtir. Bunun geçerli olabilmesi içinse; söz konusu kişilerin çalıştırılacakları işlerin, bunların sağlık ve gelişmelerine, okula veya mesleki öğretim ve mesleğe yöneltme programlarına katılmalarına ve öğretimden yararlanma yeteneklerine zarar verici nitelikte olmaması gerekir (m. 7jbent 1).

Aynı biçimde, ekonomisinin ve okul olanaklarının yeterince gelişmemiş bulun­ması yüzünden asgari çalışma yaşını başlangıçta 14 yaş olarak bildirecek ülke (m. 2jbent 4) de 12- ı 4 yaşlarındakilerin hafif işlerde çalıştırılmasını uygun bulabilir (m. 7jbent 4). Ayrıca, niteliği veya yürütülme koşullan yüzünden çocukların yaşamı, sağlığı veya ahlakı bakımından tehlikeli olan işlerde asgari çalışma yaşı, 18 yaşın altında olamayacaktır. Ancak, ulusal mevzuat veya yetkili merci; ilgili işveren ve işçi kuruluşlarının gö­rüşlerini alarak, 16 yaşından büyük çocukların bir işte çalıştırılmalarını, bunların yaşam, sağlık veya ahlakının tam olarak korunmuş olması ve ilgili iş için için görenim görmüş olmaları koşuluyla uygun bulabilir (m. 3). Bu anlamda, Çocuk Haklan Sözleşmesi ile 138 sayılı Sözleşme esas­larının, özde pek farklı olmadıkları görülür.

Diğer yandan, çocuğun eğitim hakkını güvence altına alan ÇHS m. 28; taraf devletlerin, ilköğretimi herkes için zorunlu duruma getirmelerini ve okullarda düzenli biçimde devamın sağlanıp okulu bırakma oranlarının düşürülmesi için önlem almalarını öngörür (bent ı f. a ve e). Bu da, asgari çalışma yaşı uygulamasıyla çok yakından ilgili başka bir düzenlemedir. Gerçekten, asgari çalışma yaşı düzenlemelerine uyulmasını sağ­lamada, temel öğrenim görme yükümünün gerçekleştirilmesi büyük önem taşır. Çünkü, temel öğrenim görme yükümü uygulanmadığı takdirde. en mükemmel hukuki düzenlemelere rağmen. belirli bir yaşın altındaki çocukların çalıştırılmalarını önlemek olanaksızlaşır. Bu anlamda. temel öğrenim görme yükümünün gereğince uygulanması, zorunlu öğrenim çağındaki çocukların istihdamını engeller ve ders saatleri dışında değişik alanlarda çalışan çocukların denetimini sağlar.

Aynı şekilde, temel öğrenimden beklenen toplumsal yararın gerçekleşmesi ve temel öğrenim gören çocukların ekonomik bakımdan daha verimli olmalarına olanak sağlanması için, mesleki ve teknik eğitimin ilkokul sonrası bir aşama olarak yaygınlaştırılması düşünülür. Bunu göz önünde bulunduran ÇHS m. 28jbent 1 f. b de, taraf devletlerin, ortaöğretim sistemlerinin genel olduğu kadar mesleki nitelikte de olmak üzere değişik biçimlerde örgütlenmesini teşvik etmelerini ve bunların tüm çocuklara açık olmasını sağlamalarını öngörmektedir.

 

b) Çocuk çalıştırma koşulları

Çocuk Haklan Sözleşmesi. çocukların çalışma koşullan konusunda. aynnb1ı bir düzenlemeye yer vermiş değildir. Bu konuda. ÇHS m. 32 j bent 2 f. b; sadece. taraf devletlerin. çalışmanın saat olarak süresi ve koşulla­rına ilişkin uygun düzenlemeleri yapacağından söz eder. Ancak. Sözleşmenin ayrıntılı bir hükme yer vermeyip "uygun" düzenlemelerden söz etmesine bakılıp bu konunun taraf devlet iradesine bırakıldığını san­mak. yanılma olur. Çünkü. burada da Çocuk Haklan Sözleşmesi; tıpkı asgari çalışma yaşında olduğu üzere. "bu amaçlar ve öteki uluslararası belgelerin ilgili hükümleri"nin (ÇHS m. 32 bent 2 cümle 2) göz önünde bulundurulmasını öngörür. Buna göre de. çocuk çalıştırma koşulları. uluslararası çalışma sözleşmelerindeki esaslara göre belirlemek gerekir.

Çocuk işçilerin iş süresine ilişkin sözleşme ve tavsiye kararlarının büyük bir bölümü. gece dönemi çalışmasına ilişkindir. Örnek verilecek olunursa; 6. 79 ve 90 sayılı sözleşmeler ile 14 ve 80 sayılı tavsiye kararları. gece dönemi çalışmasına ilişkindir. Bunların dışındaki birtakım söz­leşme ve tavsiye kararlan ise. çocuk işçilerin iş sürelerinin sınırlandırılması ile bunların dinlenmelerinin sağlanmasını tek başına ele almamış olmalarına karşın. getirdikleri bazı hükümlerle konuya ilişkin düzenleme ve açıklamalarda bulunur. Ayrıca. iş süresinin düzenlenmesini içeren bazı sözleşme ve tavsiye kararları da. çocuk işçiler bakımından. genel bir uluslararası düzenleme niteliğindedir.

Nihayet. çocuğun dinlenme hakkını güvence altına alan ÇHS m. 31jbent 1 de. çocukların çalışma koşullarıyla bağlantılıdır. Her ne kadar ÇHS m. 32 çocukların çalışma koşullarıyla ilgili olarak getirdiği düzenlemede çalışan çocukların dinlenmelerine ayrı ve özel bir yer ayırmamışsa da; çocukların dinlenmelerinin sağlanması konusu. uluslararası çalışma sözleşmeleri ile tavsiye kararlarında ayrıca düzenlenmiştir (9). Çocuk Haklan Sözleşmesi çerçevesinde bunun temel dayanak ve güvencesini de; işte. "Taraf Devletler çocuğun dinlenme. boş zaman değerlendirme. oynama ve yaşına uygun eğlence (etkinliklerinde) bulunma ve kültürel ve sanatsal yaşama serbestçe katılma hakkını tanırlar..." anlatımını taşıyan ÇHS m. 32jbent 1 hükmü oluşturur.

 

3. Çocuğun sosyal güvencesi

Çocukların sosyal güvenliği konusunda ÇHS m. 26; "1. Taraf Devletler. her çocuğun. sosyal sigorta dahil. sosyal güvenlikten yarar­lanma hakkını tanır ve bu hakkın tam olarak gerçekleşmesini sağlamak için ulusal hukuklarına uygun. gerekli önlemleri alırlar. / 2. Sosyal Güvenlik. çocuğun ve çocuğun bakımından sorumlu olanların kaynakları ve koşulları göz önüne alınarak ve çocuk tarafından ya da onun adına yapılan sosyal güvenlikten yararlanma başvurusuna ilişkin başkaca du­rumlar da göz önünde tutularak sağlanır." biçimindeki bir düzenlemeye yer vermiştir. Söz konusu düzenlemenin ilk bendi, görece daha anlaşılır niteliktedir. Nitekim, bu bentte kuramsal olarak, bizzat kendisi çalışma yaşamı içinde yeraltsın veya almasın, çocuğun sosyal güvenlik hakkı gü­vence altına alınmıştır. Çünkü, anılan düzenlemede yer alan ""sosyal sigorta dahil" sözcükleri, doğrudan ilgilinin (yani, çocuğun) parasal katkı­sıyla gerçekleşen primli rejimi hedeflemektedir ki; bunun için de, çocuğun çalışma yaşamı içerisinde yer alması, yani çalışması gerekir.

ÇHS m. 26/bent 1; çocuğun sosyal güvenlikten yararlanma hakkının tam olarak gerçekleşmesini sağlamak üzere taraf devletin, ulusal huku­kuna "uygun", "gerekli" önlemleri alacağından söz etmektedir. Burada da, Çocuk Haklan Sözleşmesinin, tam bir esneklikle, alınacak önlemleri be­lirtmek yerine. bunları saptama işini taraf devlete bıraktığı görülmektedir. Gerçekten, belli bir taraf devletin hukuk sistemi için uygun ve gerekli olan bir önlem, başka bir taraf devletinki için bu nitelikte olmayabilir. Bunu önlemek ve doğallıkla daha çok onay görme endişesiyle Sözleşmenin de, önlemlerin kapsam ve içeriğini bizzat kendisinin belirlemediği göze çarpmaktadır. Bu bağlamda, Sözleşme açısından. sonuçta çocuğun sosyal güvenlik hakkından yararlanması olmakta ve buna ulaşmanın teknik yollan, Sözleşmeyi ilgilendirmemektedir.

ÇHS m. 26'nın ikinci bendinin içeriğini anlamak güçtür. Bunda, Türkçe çeviri metninin de önemli payı vardır. Gerçekten, en azından, orijinal metinlerden İngilizce olanında "sosyal güvenlik yardımlarından (benefits) söz edilirken, Türkçe metinde "yardım" sözcüğüne hiç yer verilmemiştir. Burada söz konusu olan, sanırım, çocuğun yetim aylığından ya­rarlanmasındaki durumudur. Nitekim, yetim aylıklarının miktarı ve yüksekliği. genelde çocuğun koşullarına ve de onun bakımından sorumlu olanların kaynaklarına. yani ölen ana veya babanın kazancına göre belirlenir. Bu bağlamda, "çocuk tarafından ya da onun adına yapılan sosyal güvenlikten yararlanma başvurusuna ilişkin başkaca durumlar"ı ise, anlamak olanaksızdır. Gerçekten. söz konusu anlatımla, çocuğun sosyal güvenlik yardımlarından yararlanmak için başvuruda bulunması gerektiği ve bu başvurudaki olumsuzlukların yararlanmayı etkileyeceğinin mi kastedildiği. açık değildir.

 

II. ÇHS'NİN ÇALIŞAN ÇOCUKLARA İLİŞKİN DÜZENLEMELERİ

KARŞISINDA TÜRKİYE'NİN DURUMU

1. Çocuklar konusunda Türk iş mevzuatının değerlendirilmesi

Çalışan çocuklara ilişkin ulusal mevzuatı yönlendirici nitelikteki en yüksek temel hukuk kuralı. Ay. m. 50/l-II’ de yer alan "'Kimse yaşına... uymayan işlerde çalıştırılamaz. / Küçükler... çalışma şartlan bakımından özel olarak korunurlar." biçimindeki düzenlemedir. Söz konusu hüküm. öncelikle belirli bir asgari çalışma yaşının saptanmasını içermekte ve sonra da. çocukları çalışma koşulları yönünden güvence altına alan koruyucu düzenlemeleri oluşturma görevini Devlete yüklemektedir. Bu da. ÇHS m. 32'yle kabul edilen durumların uluslararası taahhüdünü anaya­sal düzeyde somutlaştırmaktadır. Buna karşılık. Anayasa; ÇHS m. 26'nın aksine. çocuğun sosyal güvenlik hakkını ayrı ve özel bir düzenlemeyle güvence altına almamış ve sadece özel olarak. devletin. korunmaya muhtaç çocukların topluma kazandırılması için her türlü önlemi almasını öngörmüştür (m. 6l/IV). Bununla birlikte. Anayasa. sosyal güvenlik hakkını herkese tanımış ve çocukların bu haktan yararlanmalarını engelleyecek bir hükme de yer vermemiştir. Kaldı ki; Ay. m. 50/II’ de yer alan "çalışma şartları bakımından özel olarak korunma", sosyal güvenceden yoksun bir biçimde çalıştırılmamayı. yani sigortasız çocuk işçi çalıştırılmasını önlemeyi de kapsar.

 

a) Asgari çalışma yaşı uygulaması

Türk iş mevzuatı. asgari çalışma yaşı konusunda. sek törel yapılara göre farklılık gösterir. Nitekim. sanayi işlerinde Uluslararası Çalışma Örgütü'nün 1937 yılında kabul ettiği 59 sayılı Sözleşme. Türkiye tarafın­dan 1992 yılında onaylanıp 1993 yılında da uygulamaya konulmuştur. (10)

Anılan sözleşmeye göre sanayi işlerinde asgari çalışma yaşı. 15 yaştır. Diğer yandan. sanayi işlerinde uygulanacak olan temel iş yasası. 1475 sayılı İş Kanunu'dur. Söz konusu yasa. İş K. m. 67'de 1983 yılında yapılan değişiklikten (11) sonra. asgari çalışma yaşını kural olarak 15 yaş ve istisna en hafif işler için de 13 yaş olarak belirlemiştir. Ticaret işlerinde de esas olarak 1475 sayılı İş Kanunu ve buna bağlı olarak İş. K. 67'deki 15 yaş uygulaması söz konusu olmakla birlikte. esnaf ve küçük sanatkar yanında üç kişinin çalıştığı işyerlerinde bu hükmün uygulanmasından söz edilmez (İş K. m. 5/bent 5). Bunlar için. Umumi Hıfzısıhha Kanunu m. 173/I’ deki 12 yaş sınırı uygulanır. Buna karşılık. Umumi HK. m.173/I'le 12 yaşından küçük çocukların maden işlerinde çalıştırılamayacağının belirtilmiş bulunmasına rağmen. halen maden işlerinde uygula­nacak asgari çalışma yaşı düzenlemesi esas itibariyle İş K. m. 67/I’ deki 15 yaş uygulamasıdır.

Çünkü. Umumi HK. m. 173/1; İş K. m. 67'nin 1983 yılında değiştirilip asgari çalışma yaşını düzenler biçime getirilme­sinden sonra. sanayi ve maden işlerinde asgari çalışma yaşını düzenleyici etkisini yitirmiştir. Maden ocaklarında ise. durum değişiktir. Nitekim, Uluslararası Çalışma Örgütü'nce 1965 yılında kabul edilmiş bulunan 123 sayılı Sözleşme. Türkiye tarafından 1991 yılında onaylanmış ve aynı yıl içinde de yürürlüğe konulmuştur. (12)

Söz konusu sözleşme. asgari çalışma yaşı olarak 16 yaş kuralını kabul etmiş ve herhangi bir ayrık durumu ön­görmemiştir. Ancak. 123 sayılı Sözleşmenin iç hukuka aktarılmasıyla yaratılan koruma. 18 yaşından küçüklerin maden ocaklarında çalıştırılma­sını yasaklayan gerek İş K. m. 68 ve gerekse 151 sayılı Ereğli Havzai Fahmiyesi Maden Amelesinin Hukukuna Müteallik Kanun m. 2 karşı­sında düşük kalmıştır. (13)

 Ayrıca. esasen Türkiye. kadınların maden ocak­larında çalıştırılmasını yasaklayan 45 sayılı Sözleşmeyi de çok daha ön­ceden iç hukukuna aktarmıştır. (14)

Bunun gibi. Türkiye. deniz işlerinde asgari çalışma yaşını ilgilendiren 15 ve 58 sayılı Sözleşmeleri de. Daha 1959 yılında onaylayarak iç hukuk sistemine aktarmıştır. (15)

Bunlardan 58 sayılı Sözleşme. 15 yaşı (m. 2) asgari çalışma yaşı olarak kabul etmektedir. Bu bağlamda. Gemi Adamlarının Yeterliği ve Sayısı Hakkında Tüzük m. 19/bent A f. I. güverte tayfalığının ilk basamağı olan miçoluk ile ma­kine tayfalığının ilk aşamasını oluşturan silicilik için 16 yaşını doldurma koşulunu aramaktadır. Buna karşılık, söz konusu tüzük m. 20/bent Af. 1-2; 16 yaşını doldurup silici olanların silicilikte altı ay süreyle çalışmış bulunmaları durumunda, bunların ateşçi olabilmelerine olanak tanımaktadır. Bu ise, iç hukuk kuralı durumundaki 15 sayılı sözleşme m. 2'nin ateşçiler için aradığı 18 yaşından büyük olma koşuluna ters düşmektedir. (16)

Nihayet. eğlence işleri için Umumi HK. m. 176'nın 18 yaş hükmünden sonra kabul edilen Polis Vazife ve Salahiyet Kanunu m. 12/HI; 21 yaşından küçüklerin gazino, bar. kafeşantan ve bunlara benzer içki kullanılan yerler ile banyo. hamam ve plajlarda çalıştırılmalarını yasaklamıştır. Ayrıca. Genel kadınlar ve Genelevlerin Tabi Olacakları Hükümler ve Fuhuş Yüzünden Bulaşan Zührevi Hastalıklarla Mücadele Tüzüğü (17) de. "genel kadın" olarak tescil edilmek için 21 yaşının bitirilmesini ara­makta (m. 21/bent c) ve genelevde müstahdem (hizmetçi. odacı. kahveci. vb.) adı altında çalıştırılacak kişilerin erkekse 25 ve kadınsa 35 yaşından aşağı yaşta olmamalarını öngörmektedir.

Ulusal mevzuatta yer alan tüm bu hükümler. ÇHS m. 32 ve söz konusu düzenlemenin yollamada bulunduğu öteki uluslararası belgeler karşısında değerlendirilecek olduğunda; bunların. büyük ölçüde uyumlu oldukları söylenebilir. Nitekim. Umumi HK. m. 173/1 ile Gemi AYSHT. m. 20/bent A f. 1-2 dışında. ulusal hükümlerin genel uluslararası standart niteliğindeki 15/18 yaş sınırlamasını kabul ettikleri görülmektedir. Hatta. böyle bir ulusal mevzuatla Türkiye. asgari çalışma yaşına ilişkin uluslararası çalışma sözleşmeleri içinde ön planda olan 138 sayılı Sözleşmeyi dahi onaylayabilecek düzeydedir. Bu konuda, İş Kanunu'nun  uygulanmadığı istisnalar (İş K. m. 5) nedeniyle uygulama alanı bulabilecek olan Umumi HK. m. 173/I’ deki 12 yaş sınırlaması dahi. başlangıçta önemli bir engel oluşturmayacaktır. Çünkü. 138 sayılı Sözleşmenin yürürlük alanının sınırlanması mümkündür. Nitekim. ekonomisi ve yönetim olanakları yeterince gelişmemiş olan üye devletler. ilgili işveren ve işçi kuruluşlarının görüşlerini alarak. anılan sözleşmenin yürürlük alanını başlangıçta sınırlayabilir. Böyle bir durumda da. sınırlama yoluna başvu­racak üye devlet. söz konusu sözleşmenin uygulanacağı ekonomi dalı veya işyeri türünü bildirmek zorundadır (138 sayılı Sözleşme m. 5/bent 1. 2) (18).

 

b) Çalışma koşullan uygulaması

Çocukların çalışma koşulları ve özellikle, iş süresi ile dinlenme ve öğrenim olanaklarının gözetilmesine ilişkin ulusal hükümler (İş K. m. 49/III. 67/II-III. 68. 69/ I. 79/1, 80/1; Umumi HK. 173/II. 174; Ağır ve Tehlikeli işler Tüzüğü m. 3; Fazla Çalışma Tüzüğü m. 4/a; Haftalık İş Günlerine Bölünemeyen Çalışma Süreleri Tüzüğü m. 5/b; Hazırlama. Tamamlama. Temizleme İşleri Tüzüğü m. 10), genel olarak. ÇHS m. 32/bent 2 cümle 2'de yollama yapılan uluslararası standartlarla uyum­ludur. Çocuk Hakları Sözleşmesinde çocuk çalıştırma koşulları ayrıntılı olarak düzenlenmeyip diğer uluslararası belgelere yollamada bulunulduğu için. burada tekrar ulusal hükümlerin içeriğine girmenin bir anlamı kalmamaktadır. Ancak. Türkiye'deki beş yıllık zorunlu temel öğrenim süresinin (İlköğretim ve Eğitim Kanunu m. 8) düşük oluşu. yani genel olarak asgari çalışma yaşı kabul edilen 15 yaş kuralıyla uyumlu olmayışı. Çocuk Hakları Sözleşmesindeki çocuğun eğitim hakkını güvenceleyen 28 inci maddesiyle ve giderek. aynı sözleşme m. 32/bent l' deki "çocuğun eğitimine zarar verecek. nitelikte çalıştırılmasına karşı korunma hakkı"ya çelişmektedir. Bu bağlamda. zorunlu temel öğrenim süresinin sekiz yıla çıkarılması. düşünülmesi gereken önlemlerin başında gelmelidir. Bunun için de, ulusal eğitim örgütünün. uzun süre önce başlattığı bu yoldaki çalışmalarını tamamlaması zorunlu görünmektedir.

 

c) Çocuğun sosyal güvenliği uygulaması

Çocukların sosyal güvenliğiyle ilgili ulusal mevzuat hükümleri. genel olarak bunların sosyal güvenlik haklarının güvence altına almıştır. Gerçekten. ister çıkar ve isterse çocuk işçi olarak faaliyet göstersinler. çocukların genelde sosyal sigortalardan yararlandıkları görülür. Nitekim. Çıraklık ve Meslek Eğitimi Kanunu'nun 25 inci maddesi. çırakların sosyal sigortalar çerçevesinde sosyal güvenceden yararlanmasını düzenlemekte; bunun gibi, Sosyal Sigorta1ar Kanunu da, yararlanmada herhangi bir yaş sınırlaması öngörmemektedir. Ancak. ev işlerinin bir bölümüne. Sosyal Sigortalar Kanunu uygulanmaz. (19)

Bu kesim içinde. çocuklar da yer alır. Bunun dışında. çocukların geride kalanın hak sahipleri olarak sosyal sigorta yetim aylıklarından yararlanmaları söz konusudur. (20) Diğer yandan. yaşlılık sigortası uygulamasında. 18 yaşından öne, yani çocukken sakatlık, yaşlılık ve ölüm sigortalarına bağlı bulunanların sigortalı1ık süresi, 18 yaşını doldurdukları tarihte başlamış kabul edilir. Ancak. bu tarihten önceki süreler için ödenen sakatlık. yaşlılık ve ölüm sigortalan primleri. prim ödeme gün sayılarının hesabına katılır (SS Kanunu m. 60jbent G). Bu durum ise. çocukların sosyal güvenlik haklarını ortadan kaldırmaz. Çünkü. uzun vadeli sigorta kollarından yapılan yardımlar. ancak yetişkin işçiler için söz konusudur. Nitekim, uzun vadeli sigorta kollan için aranan bekleme (sta) süresi. anılan sigorta kollarından aktif durumdaki sigortalı çocuğa yardım yapılmasına olanak tanımaz.

Sosyal güvenliğe ilişkin tüm bu söylenenler toparlanacak olursa; ev işçileri içinde yer alan çocuklar hariç. Türk sosyal güvenlik mevzuatında ÇHS m. 26'yla bağdaşmayacak herhangi bir noktanın bulunmadığı söy­lenebilir. Esasen. ÇHS m. 26jbent 1 'de. çocuğun sosyal güvenlik hakkına ilişkin ayrıntılı (katı) hükümlerin bulunmayışı da. buna olanak tanımaktadır.

2. ÇHS'nin Türk iş mevzuatına etkisi

          ÇHS'nin çalışan çocuklarla ilgili düzenlemeleri, Ay. m. 90jV'in "usu­lüne göre yürürlüğe konulmuş milletlerarası anlaşmalar kanun hükmündedir" hükmü karşısında. mahkemeler tarafından doğrudan uygu­lanmak durumundadır. Ancak. uygulamada Türk yargıcın. söz konusu düzenlemelere başvurmaya gereksinim duyacağı kuşkuludur. Çünkü. ge­rek ÇHS m. 26 ve gerekse ÇHS m. 32; görüldüğü üzere. uyulması zorunlu katı ve ayrıntılı düzenlemeleri içermemektedir. Nitekim söz konusu hükümler. daha çok taraf devlete bazı yükümlülükler getiren ve bunların içeriğini belirleyen düzenlemeleri kapsar.

Esasen. Türkiye; şimdiye kadar ki ihtiyatlı tutumuyla. gerçekleşmesini sağlayacağı veya sağlamayı düşünmediği hükümleri onaylamanın istemediği bir baskıya yol açacağı endişesini duyduğunu. sürekli göstermektedir. Bunun için de, Türkiye. ancak uyabileceğine inandığı uluslara­rası metinleri onaylama yolundadır (21). Çocuk Haklan Sözleşmesi’nin çalışan çocuklara ilişkin hükümleri de. bu durumun diğer bir örneğidir. Buna karşılık. Çocuk Haklan Sözleşmesi’nin uluslararası belge niteliğini de gözden kaçırmamak gerekir. Nitekim söz konusu hükümler çocuk iş güvenliğinin uluslara sı hukuk kaynakları içindedir.

Diğer yandan. Çocuk Hakları Sözleşmesi. kendi içinde azımsayamayacak bir denetim mekanizmasına sahiptir. (22) Söz konusu mekanizmanın amacına uygun biçimde işletilmesi. diğerlerinin yanı sıra çalışan çocukları korumaya yarayacaktır. Çünkü. çalışan çocuklara ilişkin hukuki düzen­lemeleri yaşama geçirecek önkoşullardan biri de. etkin bir denetim mekanizmasının kurulmasıdır. Nitekim. etkin bir denetim mekanizması oluşturulamadığı sürece. en mükemmel hukuki düzenlemelerin dahi uy­gulamada gerçekleştirilemediği. tarihi süreç içinde sıkça görülmüştür.

 

SONSÖZ

Türkiye'deki aile başkanlarının gelirlerinin az ve aile içindeki çocuk sayısının ise fazla olmasından kaynaklanan yoksulluk. çocuklara gerekli eğitimin verilemeyip bunların oldukça düşük ücretlerle çalışmalarına göz yummayı beraberinde getirmektedir. Ayrıca. devlet olanaklarının görece kısıtlı olması ve asgari çalışma yaşına erişilmesinden önce zorunlu temel öğrenim süresinin sona ermesi de. çocukların ülkemizde erken yaşta çalışmalarına neden olmaktadır. Bu bağlamda. Çocuk Hakları Sözleşmesi'nin kabulü. ileri bir adımdır. Ancak. söz konusu sözleşmenin iç hukuka aktarılması. olsa olsa. çalışan çocukların haklarının hukuki platformda pekiştirilmesine hizmet edebilecektir. Çünkü. gerek asgari ça­lışma yaşına ve gerekse çocuk çalıştırma koşullarına ilişkin ulusal mevzuat, oldukça yeterli düzeydedir.

Diğer yandan. Çocuk Hakları Sözleşmesi'nin kabulü. çalışan çocuklar konusunda. Türk sosyal siyasetine önemli somut hedefler kazandırmıştır. Bu bağlamda. esnekliğin önüne dikilen hedeflerden biri de. çocuk istihdamıdır. Nitekim. dünyadaki küreselleşme akımıyla birlikte ortaya çıkan esnekliğin küçük yaşta çocuk çalıştırmayı öngörmediği artık anlaşılmış­tır. Tam aksine. son zamanda gelişmekte olan ülkelere karşı sosyal klozlar ileri sürülmeye başlanmıştır. Gerçekten. ileri derecede sanayileşmiş ülkelerin. çocuk emeğinin yoğun olduğu ürünlerin dışalımını yasaklama­ları ya da kısıtlamaları. küreselleşme rüzgarının çocuk işgücü sömürü­süne karşı durduğunu gösteren canlı bir örnektir. Geçmişte William Pitt'in İngiliz sanayicilerine verdiği "çocukları işe alın" öğüdünün23 yerinde olmadığı zaman içinde nasıl anlaşılmışsa. günümüzde de ülkelerin uluslararası rekabet güçlerini artırmanın yolunun çocuk işgücü istihdamından geçmediği artık anlaşılmış bulunuyor. İşte. Çocuk Hakları Sözleşmesi'nin çalışan çocuklara yönelik düzenlemelerini de. bu bağlam içinde ele almak doğru olur. Aksi takdirde, anılan sözleşmenin. Dünya ülkeleri tarafından böylesine geniş onay görmüş olmasını açıklamak ola­naksızlaşır.