Obsesif-Kompulsif Kişi:
[Obsessive-compulsive person // Obsessiv-kompulsive Person]: Genellikle
akılcı düşüncelerden ve fonksiyonel zihnî özelliklerden mahrum (yoksun) olan
insandır. Bu mahrumiyet (yoksunluk), kişilerde, uyumsuz
duygulara, davranışlara ve fizyolojik tepkilere yol açmaktadır.
Okul (Mektep):
[School // Schule]: Toplumda çocuklara ve genç nesillere
öğretilecek şeylerin, düzenli ve etkili bir şekilde yetkili ve ehil
kimselerce verilmesi maksadıyla ortaya çıkan eğitim ve öğretim
kurumudur.
Okuma Yazma Oranı:
[Percentage of people who can read and write // Prozentualer Anteil derer,
die Lesen-und Schreiben können]: Bir toplum içinde okuma yazma
bilenlerin oranı.
Olağanüstü Karşılıklar:
(Bkz. Ayrılan Karşılıklar).
Olgu (Vak’a):
[Fact; Event // Tatsache; Faktum]: Kainatta ve tabiatta olup biten her
şeydir. (Geniş mânâda olgu. Örn.: Güneşin ve yıldızların parlaması;
Köpeklerin yürüyüşü; Ağaçların renkleri; Elektronların atom çekirdeği
çevresinde ahenkli bir şekilde dönmeleri).
Oligarşi:
[Oligarchy // Oligarchie]: Azınlığın
iktidarı veya
hakimiyeti.
Ontoloji:
[Ontology // Ontologie; Lehre vom Seienden]:
Varlıkla uğraşan felsefî doktrin.
Onur:
(Bkz.
Şeref).
Optimal İmkanlar İlkesi:
(Bkz. Fırsat Eşitliği).
Optimist İnsan:
(Bkz. Optimizm).
Optimist Sosyalizm:
(Bkz. Sosyalizm Türleri).
Optimist Yaklaşım:
(Bkz.
Optimizm).
Optimizm (İyimserlik; Nikbinlik):
[Optimism // Optimismus]: Hayatta
iyiliğin, kötülüğe er geç gâlip geleceğini savunan dünya görüşüdür.
// Her şeyin iyi, güzel ve hayırlı tarafını görebilme sanatı-ustalığı.
Ordu Yardımlaşma Kurumu (OYAK):
[Additional social security institution for employee in Turkish army //
Ergaenzende Sozialversicherungsanstalt für Türkische Berufssoldaten]:
03.01.1961 tarih ve 205 sayılı Kanunla,....
Ortalama Ömür (Ortalama Hayat Süresi; Yaşam Beklentisi):
[Average Life-span;
Average life expectancy // Durchschnittliche Lebenserwartung]: Bir kişinin
bulunduğu yaştan sonra daha kaç yıl yaşayacağını tahmin ettirebilen bir
sayıdır. // Bir
toplumda,
insanların
hayatta ortalama olarak yaşadıkları yıl....
Ortaoyunu (Meddâhlık; Tuluat):
[Eulogy show in Ottoman cultur and entertainment life //
Lobrednervorstellung im Osmanischen Kultur-und Vergnügungsleben]: Kültür
tarihimizde eskiden halkı eğlendirmek ve güldürmek maksadıyla
tertiplenen taklidî bir halk tiyatrosudur.
Oryantalizm (Doğu Bilimi; Şarkiyatçılık):
[Oriental science //
Orientalistik; Orientkunde]: Doğu araştırmaları anlamına gelen oryantalizm,
ilk defa rahiplerin ve daha sonra Hıristiyan
bilim
adamlarının, Doğu ülkelerinin tarihi, edebiyatı,
kültürü,
medeniyeti,
buralarda yaşayanların örf
ve adetleri, gelenek
ve görenekleri, dini,
sosyal
ve
etnik yapısı
ve çeşitli doğu dillerini
araştırmaya yönelik oluşturdukları
bilim
dalıdır.
Osmanlı Amele Cemiyeti:
[Ottoman labor association // Osmanische
Arbeitervereinigung]: Harbiye
Nezaretine bağlı, İstanbul Tophane fabrikalarında çalışan 4 binden
fazla işçinin, 1894'de gizlice kurduğu bir işçi örgütü....
Osmanlı Esnaf Sistemi:
[The system of Ottoman craftsman // Das
System der Osmanischen Handwerker-Gewerbetreibender]:
Osmanlı şehir
ve kasabalarında, sanayiinin henüz istenilen ölçülerde gelişmediği
dönemlerde, iktisadi ve ticari dinamizmini üstlenmiş olan Osmanlı esnafının,
kendi bünyesinde hiyerarşik bir yapı içinde meydana getirdiği
sosyo-ekonomik, ticari ve
mesleki
sistem.
Osmanlı Evleri:
[Ottoman houses // Osmanische Haeuser]: Orta Asya merkezî mekân geleneğinin
bir örneği olan çadırın, Anadolu ve Bizans mesken geleneklerinin
etkisi ile ortaya çıkan konutlar.
Osmanlı Hilâl-i Ahmer Cemiyeti:
[Ottoman Red Crescent association //
Osmanischer Halbmond-Verein]: Milletlerarası Kızılhaç Birliğinin
çalışmalarına paralel olarak 1868 yılında kurulmuş bir Osmanlı derneğidir. (Bkz.
Kızılay).
Osmanlı İşçi Örgütleri:
[Ottoman labor organizations // Osmanische Arbeiterorganizationen]: Osmanlı
toplumunda, özellikle sanayileşme ile birlikte 19. yüzyılda ve
20. asrın başlarında, muhtaç işçilere yardım etmek maksadıyla kurulan
işçi sendikaları veya daha fazla hayır cemiyetlerine andıran işçi
dernekleri.
Osmanlı Polis Teşkilatı Nizamnâmesi:
[Ottoman police law // Osmanisches Polizeigesetz]: 1845 tarihinde yürürlüğe
giren ve bazı sosyal tarihçilere göre Osmanlı Devleti'nin ilk İş
Kanunu.
Osmanlı Sosyal Güvenlik Sistemi:
[Ottoman social security system //
Osmanisches Soziales Sicherheitssystem]:
Osmanlı devletinin, çoğu kez islami ve
ahlaki değerlere, örf ve adetlere dayandırarak oluşturduğu
sosyal güvenlik modeli.
Osmanlı Sosyalist Partisi:
[Ottoman socialist party
// Osmanische sozialistische Partei]: Osmanlı Devletinde 1910'da Hüseyin
Hilmi tarafından kurulan siyasî bir parti. Partiyi kurduran ve perde
arkasından idare eden kişi ise Baha Tevfik idi....
Osmanlı Şehirleri:
[Ottoman cities // Osmanische Staedte]: Osmanlıların
şehirleşme projesi, fetihlerle başlamıştır...
Osmanlı Terakki-i Sanayi Cemiyeti:
(Bkz. Osmanlı Amele Cemiyeti).
Osmanlı Toplu İş
Sözleşmesi: [Ottoman
labor agreement // Osmanischer Tarifvertrag]:
Osmanlı
Devleti'nde işçi ve işverenler
arasında sağlanan toplu iş sözleşmesidir...
Osmanlı Toplumu:
[Ottoman society // Osmanisches
Volk]: Osmanlı Devletinde yaşayan toplum....
Otomasyon:
[Automation // Automation]: Muhasebe,
istatistik, sanayi
işlemlerinin tam serisini, insan
eli deymeden bir tek programın denetiminde yapan bir makinenin ya da bir
makine grubunun çalışması....
Otorite:
[Authority // Autoritaet]: Başkalarını, etki altına alma gücüdür. // Bir
kişi veya grubun, başka kişi veya gruplar üzerindeki meşru gücü....
Otoriter Devlet:
(Bkz. Totaliter Devlet).
Otoriter Rejim:
[Authoritarian regime // Autoritaeres Regime]: Despotizm
(diktatörlük) ve demokrasi arasında kalmış idarî-siyasî yönden bir
ara rejim...
Otoriter Şahsiyet:
(Bkz. Şahsiyet Türleri).
Oyun:
[Play // Spiel]:
Kişinin, beden veya zihin gücünü kullanarak,
sadece zevk almak, hoş vakit geçirmek, dinlenmek veya eğlenmek maksadıyla
çoğu kez boş zamanlarında yaptığı aktiviteler. // Sportif ve eğitici
bazı oyunların, psiko-sosyal faydaları vardır.
Ozan (Saz Şairi; Âşık):
[Turkish
popular poet-singer // Türkischer Volksdichter-saenger]: Şiirlerini sazın
ahengiyle söyleyen halk şairine verilen ad...
|