aliseyyar@sosyalsiyaset.net

  <<<Sosyal Siyasetçilerimiz;

 

Prof. Dr. Nizamettin AKTAY - Gazi Üniversitesi İ.İ.B.F

 

Kitapları
Makaleleri
  Aktay, Nizamettin; “GEÇMİŞE ETKİLİ YÜRÜRLÜĞE GİREN TOPLU İŞ SÖZLEŞMESİNDEN YARARLANMA” Kamu-İş Dergisi; Cilt: 4; Sayı: 3; Ocak 1998

 

 

GEÇMİŞE ETKİLİ YÜRÜRLÜĞE GİREN TOPLU İŞ SÖZLEŞMESİNDEN YARARLANMA

 

(Prof. .Dr.Nizamettin AKTAY; Gazi Üniversitesi İ.İ.B.F)

 

Toplu iş sözleşmesinden yararlanma hususunda 2822 sayılı Kanun’un 9. maddesi düzenleme getirmektedir. Buna göre, “Toplu iş sözleşmesinden taraf işçi sendikasının üyeleri yararlanır.”

 

Toplu iş sözleşmesinin imzalanması tarihinde taraf sendikaya üye olanlar yürürlülük tarihinden, imza tarihinden sonra üye olanlar ise üyelikten üye olanlar ise üyelikten taraf işçi sendikasınca işverene bildirildiği tarihten itibaren yararlanırlar.

 

Toplu iş sözleşmesinin imzasın sırasında taraf işçi sendikasına üye bulunmayanlar, sonradan işyerine girip de üye olmayanlar üye olmayanlar veya imza tarihinde taraf işçi sendikasına üye bulunup da ayrılanlar veya çıkarılanların  toplu iş sözleşmesinden  yararlanabilmeleri , toplu iş sözleşmesinden  tarafı işçi sendikasına dayanışma aidatı ödemelerine bağlıdır. Bu hususta işçi sendikasının muvafakatı aranmaz. Dayanışma aidatı ödemek sureti ile toplu iş sözleşmesinden  yararlanma talep tarihinden itibaren geçerlidir.

Dayanışma aidatı miktarı, üyelik aidatının üçte ikisidir.

Faaliyeti durdurulmuş sendikalara dayanışma aidatı ödenmez.

Görüldüğü gibi Toplu İş Sözleşmesi Grev Ve Lokavt  Kanunu toplu iş sözleşmesinden  yararlanmada taraf işçi sendika üyesi olan işçiler ve üye olmayan işçiler arasında bir ayrım yapmaktadır. Taraf sendika üyesi olanlar prensip olarak kendiliğinden toplu iş sözleşmesinden  faydalanmakta iken, sendika üyesi olmayanlar ancak dayanışma aidatı ödeyerek toplu iş sözleşmesinden  faydalanabilmektedirler. Bu incelemede sendika üyesi olarak toplu iş sözleşmesinden  faydalanabilecek olanlarla ilgili ortaya çıkması muhtemel ve çıkmış olan bazı hukuki problemler, yargı kararlarını da ışığı altında incelemeye tabii tutulacaktır.

 

Toplu iş sözleşmesinin imzası tarihinde işçi sendikası olan ve taraf sendikaya   üye olan işçiler toplu iş sözleşmesi geçmişe etkili olarak yürürlüğe sokulmuşsa etki tarihinden itibaren toplu iş sözleşmesinden  yararlanacaktır. Ancak işçi eski sözleşmesinin bitiminden işe girmiş ve yeni sözleşme daha sonra imzalanmışsa (eski sözleşme ile yeni sözleşme arsında bir boşluk dönemi var ise) ve işçi bu arada bir tarihte taraf sendikaya üye  olmuşsa toplu iş sözleşmesinin yürürlülük tarihi itibariyle değil, sendikaya üye olduğu tarihten itibaren toplu iş sözleşmesinden  faydalanabilecektir.(Aktay Nizamettin, Toplu iş sözleşmeleri ve Toplu İş Uyuşmazlıklarının Çözüm Yolları, Ankara 1990, s.55)

 

Toplu iş sözleşmelerinin imzalanmasında sonra işe giren işçiler ise sendikaya üye oldukları takdirde üyeliklerinin işverene bildirildiği tarihten itibaren toplu iş sözleşmesinden  faydalanabileceklerdir. Burada bildirimin işverene ulaştığı tarihi esas almak gerekecektir.(Oğuzman Kemal, hukuki yönden işçi işveren ilişkileri, C.I, İstanbul 1984, s.61)

 

Ancak, uygulamada ve doktrinde imza tarihinde taraf işçi sendikasına üye olan işçilerin geçmişe etkili(Makable Şamil ) olarak yürürlüğe sokulan toplu iş sözleşmesinden  yararlanma başlangıcının yürürlülük tarihimi, yoksa sendikaya üyelik tarihimi olacağı konusunda farklı görüşler ortaya çıkmıştır. Fakat toplu iş sözleşmesinin imzası tarihinde üye olan işçinin sözleşmesinin yürürlülük başlangıcı tarihinde işçi sendikası üyesi bulunması durumunda problem söz konusu olamayacaktır.Eğer yürürlülüğün başlangıcı tarihinde işçi olmakla beraber  taraf sendika üyesi değilse bu takdirde toplu iş sözleşmesinden  yararlanmada problem meydana gelebilir. (Yürürlülük tarihinde sonra, imza tarihinden önce üye olan işçiler için)

 

Yargıtay 9. H.D. 1994 yılına gelinceye kadar verdiği kararlarında geçmişe etkili yürürlüğe sokulan  toplu iş sözleşmesinden  yararlanmada, işçinin sendikaya üye olduğu tarih esas alınmıştır. Sendikaya üyelik tarihinden önceye götürülen yürürlülük tarihinden itibaren toplu iş sözleşmesinden  faydalanmayı Yargıtay kabul etmemiştir.

 

20.03.1990 tarih ve E. 1990/3146 sayılı kararında da bu husus şöyle ifade edilmiştir. “... işçinin toplu iş sözleşmesinin yürürlülük tarihinden itibaren yararlanabilmesi için gerek yürürlülük tarihinde gerekse taraf sendikaya üye olması şarttır. İmza tarihinde taraf sendikaya üye olmasına rağmen, üyelik tarihinden sonra bir tarihte gerçekleşmişse, ancak üye olduğu tarihten sonrası için yararlanabilir ve böyle bir durumda üye olduğu tarihten geriye doğru yürürlülük tarihinden itibaren yararlanamaz. Bu, toplu iş sözleşmesinden  yararlanmanın esaslı koşullarındandır. Anılan madde hükmü başka şekilde yorumlamak mümkün değildir. Daire kararları da bu yöndedir.( Çalışma Hayatı ile İlgili Yargıtay Kararları, Kamu-İş Yayını, 1990-1995, Ankara 1996.s.495-497).

 

Yargıtay’ın 1990 tarihli kararını ve önceki kararlarını isabetli bulamak gerekmektedir. Çünkü, 2822 sayılı Kanun’un 9. maddesi toplu iş sözleşmesinden yararlanmada esas ölçü olarak taraf sendika üyeliğini almaktadır. Taraf sendika üyesi olmayanların toplu iş sözleşmesinden  faydalanmamaları asıldır. İstisnai hallerde taraf sendika üyesi olmayanlar toplu iş sözleşmesinden  yararlanabileceklerdir.( Dayanışma aidatı ödemek, sendikanın muvafakatı vb.)

 

Sendika üyeliği yararlanmada asıl olduğuna göre, geçmişe etkili yürürlüğe giren toplu iş sözleşmesinde, sendika üyeliği dışı kalan dönem için yararlanmanın kabul edilmemesi Kanun’un ruhuna ve lafzına uygundur. 9. maddenin ilk fıkrası” Toplu iş sözleşmesinden  taraf işçi sendikasının üyeleri yararlanırlar” ifadesiyle”sendika üyesi olmayan dönem” için de yararlanmanın olmayacağını anlamak daha uygundur. Her ne kadar ikinci fıkrada , imza tarihinde sendika üyesi olanların yürüklülük tarihinden itibaren toplu iş sözleşmesinden yararlanabilmeyi çağrıştıran ifadesi,birinci fıkra hükmü ile ele alındığında yukarıda belirttiğimiz tarzda yararlanmanın dışına bizi götürmez.imza tarihinde üye bulunanlardan ancak yürürlülük tarihinde de işyerinde çalışmak ve üye olmak şartlıyla toplu iş sözleşmesinden geçmişe etkili yararlanabilmeleri kabul edilmelidir.Yoksa sözleşmenin imzasından bir gün önce sendikaya üye olan işçi ile eskiden beri sendikaya üye olan işçi arasında yararlanma itibariyle hiçbir fark olmayacak, katlanılan külfetler itibari ile ise büyük farklar olacaktır.Birisi her ay üyelik aidatı ödemiş olacak, diğeri ise hiçbir aidat ödemeksizin(geçmişe etkili dönem için) toplu iş sözleşmesinin farklarını alabilecektir. Menfaat denkleşmesi de gerçekleşmemiş olacaktı. 9. maddenin arzusu da bu değildir.(Aksi görüş, Çelik Nuri. Toplu İş Sözleşmesine İlişkin Temel Sorunlar Semineri, Kamu-İş Yayını, Ankara 1990, s.151)

 

Yargıtay 1994 yalında verdiği yeni bir karar ile istikrar kazanmış Daire görüşünü tamamen değiştirmiş ve toplu iş sözleşmesinin yürürlülük başlangıcı tarihinden sonra işe giren ancak sözleşmenin imzasında bir müddet önce sendikaya üye olan işçinin toplu iş sözleşmesinden işe giriş tarihinden itibaren yararlanabileceğini kabul ederek, taraf sendika üyesi olunmayan dönem içinde yararlanmayı mümkün kılmıştır.( 19.09.1994 E.1994/12454. K. 1994/12518, Çalışma Hayatı İle İlgili Yargıtay Kararları, Kamu-İş Yayını, 1990-1995 Ankara, 1996, s.512-513)

 

Mahkeme kararında bu kabul şöyle ifade edilmiştir.;”...Uyuşmazlık konusu toplu iş sözleşmesi 30.07.1991 tarihinde imzalanmış olup,yürürlülük başlangıç tarihi01.03.1991’dir. davacı01.03.1991 tarihinden sonra ve imza tarihinden önce işyerinde çalışmaya başlamış ve henüz sözleşme imzalamadan sendika üyeliği kesinleşmiştir. Davacı, toplu iş sözleşmesinin imzalandığı 30.07.1991 tarihinden önce taraf işçi sendikasına üye bulunduğuna göre işe giriş tarihinden itibaren sözleşmeden yararlanması gerekir. Davacı, sözleşmenin yürürlülük başlangıcı olan  01.03.1991 tarihinden sonra işe girdiğine ve imza tarihinde taraf işçi sendikasının üyesi bulunduğuna göre 2822 sayılı Yasa’nın 9. maddesinin açık hükmü karşısında işe giriş tarihinden itibaren sözleşmeden yararlandırılmış olması doğrudur.”

 

Yargıtay’ın bu kararı yukarıda ifade ettiğimiz gerekçelere aykırıdır. Öncelikle 2822 sayılı kanunun 2821 sayılı Sendikalar Kanunu ile ilişkili olarak almaktadır.Sendikaya üyeliğin bulunmadığı bir dönem için toplu iş sözleşmesinden yararlanmayı kabul etmek mevcut hukuki yapı içersinde kabul edilemez. Özellikle 2822 sayılı kanun’un 9. madde birinci fıkrası hükmüne kesin aykırılık oluşturmaktadır.(Aynı görüş, Ekonomi Münir, Yargıtay’ın İş Hukuku Kararlarının Değerlendirilmesi, 1994, MESS Yayını,s.96) 

 

Bu çerçevede bakıldığında Yargıtay’ın 1990 yılına kadarki isabetli kararlarından dönüş anlamına gelen 1994 tarihli kararın,uygulamada emsal teşkil edebilecek nitelikte ve hukuki gerekçeleri sağlam bir karar olduğu söylenemeyecektir.