Hizmette Şefkat ve Merhamet İlkesi

 

01 Şubat 2014

Sosyal hizmet uygulamalarında olmazsa olmazların başında sosyal hizmet elemanlarının şefkat ve merhamet duygularına sahip olması gerekir. Bu güzel duyguları en yoğun bir şekilde yaşayanların başında ise sûfiler gelir. Prof. Dr. Ali Seyyar’ın SOMUNCU BABA Dergisinin Şubat 2014 sayısında yayınlanan “Hizmette Şefkat ve Merhamet İlkesi” başlığını taşıyan yazıda şu tespitlere yer verilmiştir:

“Sosyal tasavvufun özündeki şefkat ve merhamet anlayışı, tamamen Kuran-ı Kerim’in ve Hz. Peygamber’in (sav) öğütlerine dayanmaktadır. Bir keresinde sahabilerine şöyle bir öğüt vermiştir Hz. Muhammed (sav): “Birbirinize merhamet etmedikçe gerçekten iman etmiş olamazsınız. İman etmedikçe de Cennet’e giremezsiniz.” Bunun üzerine sahabiler, birbirlerine bakarak, gönül huzuruyla şöyle dediler: “Çok şükür, her birimiz diğerimize merhametlidir.” Hz. Peygamber (sav), bu cevabı yeterli görmedi ve merhamet duygusuna şu sözleriyle daha geniş bir açılım getirdi: “Hayır sözünü ettiğim birinizin arkadaşına merhamet etmesi değildir. Genel olarak bütün insanlara merhametli olmaktır. Böylece Hz. Muhammed (sav), dinî kardeşlik ekseninde sadece aynı inanca sahip olan insanlara yönelik merhamet duygusunu yeterli görmeyerek, dünyevî kardeşlik duygusunu da geliştirmek maksadıyla merhameti dalga dalga bütün insanları içine alacak bir şekilde yaygınlaştırmıştır. İslâm Peygamberi (sav), ümmetinin her ferdinden sadece insanlara değil her canlıya karşı şefkat ve merhamet beslemesini isteyerek şöyle buyurmuştur: “Siz yeryüzündekilerine merhamet edin ki, göktekiler (melekler) de size merhamet etsin”.

 

Kaynak: Seyyar, Ali; Somuncu Baba Dergisi; Hizmette Şefkat ve Merhamet İlkesi; Sayı: 160; Şubat 2014.
Makaleyi baştan sonuna kadar okumak için tıklayınız...